Irkçılık bir halk sağlığı krizidir

Katherine Ott

Irkçılık, 400 yılı aşkın süredir Amerika'da bir halk sağlığı acil durumudur. Buna kriz veya felaket veya tamamen başka bir şey diyebiliriz. Adını verdiğimiz şey, avantaj hiyerarşilerini sürdüren toplumsal güçlerde, insanları hedef haline getiren önyargılarda veya insanları sokaklara iten öfkede çok az fark yaratmıştır.

Kesin ırksal eşitsizliklerin varlığı, sağlık hizmetleri ve sağlık sigortası, barındırma, yiyecek, temiz su ve bankacılığa erşim yoksunluğu,tehlikeli atıklar, çevresel zararlı maddelere maruz kalma artan tukluluk ve hastalığı yaşamakta olan ve bunlara dikkat kesilenler tarafından eğitim,onları yaşayan veya bunlara dikkat edenler tarafından iyi bilinmektedir . Bunlar aynı zamanda toplulukları korumak ve iyileştirmek için kullanılan halk sağlığı belirtileridir.

Bir tıp tarihçisi olarak, bu eşitsizlikler ağının açık ve somut bir geçmişi olduğunu görüyorum. Örneğin, 1906 yılında Afro-Amerikan doktorların (çoğu siyahi insanlar adına ilk hekimler) eğitim göreceği yalnızca 5 tıp okulu bulunmaktaydı.

Bu tür dışlamaların ardındaki ayrımcılığın yasallığı, on yıllar boyunca büyük ölçüde ortadan kaldırılmıştır. Fakat sağlık sonuçları ırka göre önemli ölçüde farklı kalmaktadır. 1960, 1980 ve 2017 yıllarında bebek ölüm oranları, siyah bebeklerde beyaz bebeklere kıyasla iki katın üzerindeydi. 1980'de siyah ve beyaz kadınlar aynı oranda meme kanserinden öldü. 2017'de Siyah kadınların, aynı tür tümörlere sahip olmalarına rağmen hastalıktan ölme olasılığı% 40 daha yüksekti. Beyaz olmayan insanlar tüberküloz, diyabet, ülserler, pernisiyoz anemi, yüksek tansiyon, kalp hastalığı, astım ve COVID-19'dan daha yüksek hastalık ve ölüm oranlarına sahiptir. 

Irkçılık apaçıktır ve aynı zamanda gizlenir. COVID-19 hakkında konuşma şeklimize gömülüdür. En fazla enfeksiyon riski taşıyan ve daha kötü sonuçlara sahip olanlar, yüksek tansiyon, obezite, diyabet ve ileri yaş gibi eşlik eden hastalık olarak

tanımlanır. Bu kesinlikle doğrudur, ancak bu kurtun başı değil kuyruğudur. 

"Altta yatan durum" bazen toplumumuzun kabul etmeyi öğrendiği gerçekler için kısa süreli veya örtmece olabilir. İfade, dikkati diğer hastalıkların sahne yönetyönetmeni olan eşitsizlikten uzaklaştırıyor. Bu, öğrencilerin Avrupa'daki hastalıkların Yerli Amerikalılar üzerindeki yıkıcı etkilerini öğrenmelerine benzer. Çiçek hastalığına karşı bağışıklıkları olmadığı öğretildi ve bu kadar. Yine de yüksek ölüm oranı, yiyecek kaynaklarının kesintiye uğratılması, avlanma alanlarının tahrip edilmesi, arazilere el konulması ve köylerin yakılması şiddetinin ikincil bir sonucuydu. Irkçılıkla yüzleşmenin altında yatan neden zordur. Irkçılık, dokunduğu her şeyi hasta eden bir halk sağlığı krizidir.

Irkçılık, güçsüzlük, homofobi ve kadın düşmanlığı aynı korku ve cehaletten gelir ve hepsi adaletsizlikle, çoğu zaman şiddet yoluyla desteklenir. Halk sağlığı sorunlarını yalnızca sosyal değişim çözebilir. COVID-19 için bir aşı mükemmel olacaktır. COVID-19 için bir aşı yaptırmak, onu bu kadar yıkıcı kılan sistemik durumları çözmez. Duyulmayanların öfkesini de susturmayacak.

Katherine Ott, Tıp ve Bilim Bölümü'nde küratördür. O da o ebeveynleri toplanan nesneler hakkında blogged Matthew Shepard ve toplama LGBTQ + nesneleri geçmişin.

Yayınlanan Tıp ve Bilim , Özgürlük ve Adalet Hikayeleri