Bugun...

24 Haziran seçimleri nedeniyle “çatı adayı” olarak Abdullah Gül

 

24 HAZİRAN’DAN 6 HAZİRAN’A 48 SALDIRI VE ENGELLEME[76]

Seçim kararı alındığı tarihten 6 Haziran’a dek gerçekleşen 48 engelleme ve saldırı vakası mevcutken; HDP’ye yönelik 30 müdahale veya saldırı gerçekleşmiştir. Güvenlik güçleri tarafından müdahale edilen 6 parti çalışmasında 39 kişi, partililere yönelik olarak da 101 kişi gözaltına alınmış, 8 kişi tutuklanmıştır. Sivil gruplar tarafından gerçekleştirilen 16 saldırıda 3 yurttaş yaralanmıştır. HDP yönelik 5 vakada ise zabıta, kaymakam veya diğer kamu görevlileri tarafından engelleme gerçekleşmiştir.

HDP’ye yönelik saldırılarda herhangi bir saldırganın gözaltına alınması gibi tespite ulaşılamadı. 

İYİ Parti’ye yönelik 8 engelleme veya saldırının gerçekleşti. Bunların üçü sivil gruplar tarafından yapıldı ve 8 kişi gözaltına alındı. 11 kişinin de yaralandı. Partiye yönelik diğer engellemelerin biri kaymakamlık, biri güvenlik güçleri, biri zabıta ve ikisi de belediye yetkilileri tarafından gerçekleşti.

CHP’ye yönelik 5 engelleme veya saldırı gerçekleşti. Bunlardan üçü sivil gruplar, tarafından yapıldı ve sadece bir kişinin gözaltına alındı. Güvenlik güçleri CHP’nin bir etkinliğine müdahale etti.

Saadet Partisi’ne yönelik 4 engelleme veya saldırı oldu. Bunlardan biri kaymakamlık tarafından partinin stand açmasının engellenmesi, diğer ikisinin de sivil saldırılar şeklinde gerçekleşti. Siviller tarafından gerçekleştirilen bu saldırıda 7 yurttaş yaralandı. 

AKP’ye ise yalnızca bir sivil saldırı gerçekleşti.

 

ABDULLAH GÜL HİKÂYESİ[128]

24 Haziran seçimleri nedeniyle “çatı adayı” olarak Abdullah Gül’ün adı tartışılmaya başlanınca eski defterleri karıştırdım. 2012 yılında Çorlu’da Milli Türk Talebe Birliği Tekirdağ Şubesi’nin etkinliğine katılan TBMM Başkanı İsmail Kahraman o yıllardan övgüyle söz ediyordu. “Şu an Türkiye’yi yöneten kadro Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) Akademisi’nden yetişti. Bizim dönemimizden iki dönem sonra Tayyip Erdoğan, Milli Türk Talebe Birliği kültür müdürüydü. Abdullah Gül, MTTB İcra Konseyi Genel Sekreteriydi. Sami Güçlü, Beşir Atalay, Bülent Arınç, Mehmet Ali Şahin. Bugün ülkeyi yönetirken gördüğünüz şu kadro Milli Türk Talebe Birliği Akademisi’nden mezun olmuştur.”

MTTB’den yolu geçenler arasında Ahmet Davutoğlu, Numan Kurtulmuş, Abdülkadir Aksu, Ali Coşkun, Hüseyin Çelik, Kadir Topbaş, Taner Yıldız, Cemil Çiçek, Osman Pepe, Abdurrahman Dilipak, Necati Çetinkaya da bulunuyordu.

MTTB, emperyalizm yandaşı, İslâmcı bir gençlik örgütüydü. 1969 yılında İstanbul’u ziyaret eden 6. Filoya karşı solcu öğrenciler tarafından başlatılan protesto eylemlerinde MTTB’lileri kışkırtmış, 16 Şubat günü Taksim’de solcu öğrencilere saldıran emperyalist-İslâmcı gençler iki devrimciyi, Turgut Aytaç ve Duran Erdoğan’ı öldürmüşler, 200 kişiyi yaralamışlardı.

MTTB’nin yanı sıra yine solculara karşı örgütlenen bir de yarı gizli ‘Kırklar Meclisi’ vardı. Abdullah Gül, bu örgütün de üyesiydi.

Yazar Erol Bilbilik’e göre bu örgüt “üniversite ve üniversite dışında dincilerin güvenliğinin sağlanması ve eylemlerin daha etkinleştirilmesi için, başkanlığını Osman Yamukoğulları’nın yaptığı, yönetiminde İsmail Kahraman vb. militanların yer aldığı, 40 kişiden oluşan gizli bir İnzibat (Asayiş) Komitesi” idi.[129]

Henry Kissinger’in dışişleri bakanlığı döneminde CIA bünyesinde kurulan, ABD adına başka ülkelerde girişilen gizli operasyonlara, darbe ve silahlı müdahalelere karar veren birimin adı da ‘Kırklar Komitesi’ idi. CIA başkanlarından William Colby’nin daha sonra itiraf ettiği gibi başkanlığını Kissinger’in yaptığı Komite’nin en ünlü eylemi, Şili’de Salvador Allende’ye karşı 1970 yılında yapılan darbeydi. Darbecileri yönlendiren CIA elemanlarına Washington’dan yağdırılan talimatlar, istikrarsızlaştırma eylemleriyle ilgili belgeler ortaya dökülmüştü.

Yeniden Abdullah Gül’e dönecek olursak…

1968’de Kayseri Lisesi’ni bitiren Abdullah Gül aynı yıl İstanbul’a gelip önce Hukuk Fakültesine, 2 ay sonra da yatay geçişle kaydını İktisat Fakültesine yaptırıyor. Hocaları üçü de Amerikancı-İslâmcı olarak bilinen Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Prof. Dr. Amiran Kurtkan ve Prof. Dr. Sabahattin Zaimoğlu’dur.

 Gül, 1969 yılında girdiği fakülteden 1974 yılında mezun oluyor. 1976-1978 yılları arasında Milli Kültür Vakfı bursuyla Londra’da Exeter Üniversitesi’nde eğitim görüyor. Bu üniversitenin özelliği, İngiliz istihbarat servislerinin yurtdışı görevlere gönderilecek ajanlarının burada eğitim görüyor olmasıdır. Bu üniversitenin bir başka özelliği de buradan mezun olan veya doktorasını burada yapan kişilerin daha sonra   özellikle İslâm ülkelerinde önemli ekonomik ve siyasal kuruluşların başına geçme veya devlet görevlerine yükseliyor olmalarıdır.

1978 yılında Türkiye’ye dönen Gül, Sakarya Üniversitesi’nde Prof. Zaimoğlu’nun kurduğu Endüstri Mühendisliği bölümünde ders vermeye başlıyor.

Son olarak, hep izinden gittiği, adı İstanbul’da bir üniversiteye verilmiş olan, 2007’de ölen hocası Prof. Dr. Sabahattin Zaimoğlu’nun ölümünden sonra yayımlanan ‘Bir Ömür Böyle Geçti’ başlıklı biyografisinde “Amerikan derin devletinin” Türkiye’deki adamlarından biri olduğunu, ABD’ye nasıl hizmet ettiğini övünerek ve ayrıntılarıyla itiraf ettiğini anımsayalım.[130]

 



YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI