"Ortadoğu, IŞİD ve Kürdistan" başlıklı çalıştayı

başladı.

  Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin (SAMER) Diyarbakır Sümerpark Resepsiyon Salonu'nda düzenlediği "Ortadoğu, İŞİD ve Kürdistan" başlıklı çalıştayı başladı.

DTK Eşbaşkanı Selma Irmak, HDP'li vekiller Çağlar Demirel, Nursel Aydoğan, Feleknas Uca, Prof. Dr. Kadri Yıldırım ve Prof. Dr. Mithat Sancar, Barış Anneleri Diyarbakır Meclisi üyeleri, KJA aktivistleri ve çok sayıda akademisyen, yazar ve aydının dinleyici olarak katıldığı çalıştayda, Ortadoğu'daki güncel gelişmeler masaya yatırılırken, AKP'nin son politikaları da tartışıldı.

Çalıştay, SAMER Koordinatörü Yüksel Genç'in sunuş konuşması ile başladı.

Oldukça hassas bir süreçten geçildiğini hatırlatan Genç, "SAMER olarak Ortadoğu'daki gelişmeleri anlamak eşitlikçi bir siyasetin gelişmesi için IŞİD'i yakından tanımakla ve çözüm geliştirmekle sorumluyuz" dedi.

Genç'in konuşmasının ardından açılış konuşmasını Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak konuşma yaptı. 

IŞİD barbarlığına karşı düşünce gücünü yükseltme 

Kışanak, bu çalıştayın Diyarbakır'da yapılmasının önemine dikkat çekerek, "Cenazeleri için mücadele eden, her gün savaş uçaklarının kalkışına tanıklık eden bir halkın yaşadığı kentte bu çalışayın yapılması çok önemli. Buradan çıkan savaş karşıtı sesin çok önemli ve anlamlı olduğuna inanıyorum" dedi. "IŞİD barbarlığına karşı Kürt halkının özgürlük taleplerine karşı başlatılan savaşa karşı bu süreçte barışı savunmak, çözümü diyalogu savunmak son derece önemli" diyerek konuşmasına devam eden Kışanak, "Biz IŞİD zihniyetini yenmediğimiz sürece acısı bedeli her zaman daha fazla olacaktır. Ortadoğu halklarını birbirine savaştıran zihniyete fikri mücadele edersek daha sonuç alırız. Bizlerin bu zihniyetin ne anlama geldiğini anlamak için bu çalıştayın düzenlemesi de çok önemliydi. IŞİD barbarlığını ancak düşünce gücü ile savaş karşıtı düşünceyi yükselterek başarılı olabiliriz" dedi. 

'IŞİD'in bütün gruplarla sorunlu bir ilişkisi var'

Açılış konuşmalarının ardından çalıştay, "Değişen Ortadoğu dinamiklerinde IŞİD" başlığının tartışılması ile başladı.

Oturumu Harun Ercan yönetirken, konuşmacı olarak Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi'nden Dr. Veysel Ayhan, Al Nahrain Stratejik Çalışmalar Merkezi'nden Hüseyin Aslan ve Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Seda Altuğ konuşmacı olarak katıldı.

İlk olarak konuşan Dr. Veysel Ayhan, IŞİD'in ilk olarak devlet inşa etme düşüncesinde olduğunu belirterek, "IŞİD ulusal paradigmayı savunan bir yapı. Bu nedenle bölgedeki ülkeler açısından tehdit olarak görülmüyor. Tek bir zihniyetine sahip br yapı var ve bütün gruplarla sorunlu bir ilişkisi var" dedi. 

'IŞİD bölgede etnik ve mezhepsel temizlik yapıyor'

IŞİD'in bölgede etnik ve mezhepsel temizlik yaptığını belirten Ayhan, amacın bölgenin homojenleştirilmesi olduğunu söyledi. IŞİD'in bulunduğu bölgede devlet inşa etme amacı ile hareket ettiğini belirten Ayhan, bu nedenle de nüfusu en az olan halkları topraklarından etme girişiminde olduğunu vurguladı. Fransa, Türkiye ve Almanya gibi ülkelerde IŞİD'e duyulduğunu anlattı. 

'IŞİD'e karşı ortak mücadele şart'

Ayhan'ın ardından Hüseyin Aslan kısa bir sunum yaptı.

Aslan, bölgede savaş nedeni ile bölgede kan davası başlayabileceğini, bölgede mali kriz yaşanacağını söyledi. IŞİD'in en fazla Kürtlere ve Şiilere zarar verdiğini belirten Aslan, "Savaş süreci boyunca IŞİD'in kendi sınırlarını çizmek istediğini görüyoruz. Bu durum da çok tehlikelidir. Ortak mücadele şart. Bu tehlikeye karşı mücadelenin yükseltilmesi gerekiyor" diye konuştu. 

Aslan'ın ardından da Yrd. Dr. Seda Altuğ sunum yaptı.

IŞİD'le birlikte Arap coğrafyasında mezhepsel ve etnik bir savaşın yükseldiğini bölgedeki mecburi göçün arttığının altını çizen Altuğ, Ortadoğu'nun bu sürece nasıl geldiğini anlatmak gerektiğini söyledi.

Altuğ, şunları kaydetti: "IŞİD ilk başta barbarlar ordusu olarak görülüyordu ancak zaman için askeri güç olduğu anlaşıldı. IŞİD Rojava'da Kürt düşmanı bir örgüt. Tek savaştığı grubun Kürtler olmadığını da biliyoruz. Rejimin zayıf olduğu bölgelerde gücünü konsolide etmek istiyor. Genelde stratejik noktalara saldırıyor. Mali özerkliği de önem veriyor. Bu nedenle bilhassa petrol ve barajların olduğu yerlere saldırıyor. Bu da askeri bir pragmatik aklının olduğunu gösteriyor."

IŞİD'in Rojava'da destek görmemesinin nedeninin PYD'nin bölgedeki gücüne ve bölgedeki umut olma haline bağlayan Altuğ, IŞİD'in bölgede vahşete neden olduğunu söyledi.

'IŞİD bir geçiş alanı olarak kullanılıyor'

IŞİD'in Ortadoğu'da yaşanan krizin de üstünü örttüğünü ve delilleri de ortadan kaldırdığını belirten Altuğ, "IŞİD ve benzeri oluşumların var olma sebeplerine daha çok değinmek gerekiyor. Türkiye'nin IŞİD tehdidini bahane ederek Kandil'in bombaladığını biliyoruz. IŞİD tehlikesi bölgede bahane edilerek totaliterlik arttırıyor. IŞİD'in bölge devletlerinin elinde bir geçiş alanı olarak kullanıldığına da tanık oluyoruz" diye konuştu. 

"DİYARBAKIR, SAVAŞI DURDURMAK İÇİN MÜCADELE EDEN BİR KENTTİR"

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, böyle bir çalışmaya hane sahipliği yapmanın Diyarbakır halkı açısından önemli olduğunu ortaya koyarak , “Bu çalıştay Türkiye’nin değişik bir kentinde ve başka bir kurumun çatısı altında da gerçekleşebilirdi. Farklı bir yerde yapılacak olan çalıştayda, çok fazla önemli fikirler ortaya çıkacak ve neticesi kamuoyu ile paylaşılacaktı. Ama Diyarbakır’da yapılmasının ayrı bir öneminin olduğunu ifade etmek arzu ediyorum .” diye belirtti . Tartışılacak birden fazla konunun Diyarbakır’da hayatın bir parçası durumuna geldiğine tüm dikkatleri üzerinde toplayan Kışanak, sözlerine şu şekilde devam etti: “Hem IIrak Şam İslam Devleti Örgütü IŞİD saldırılarının yarattığı tahribatlar hem IIrak Şam İslam Devleti Örgütü IŞİD ’e karşı mücadele ederken yaşamını yitirenlerin cenazelerini almak için bile çabalayan bir halk gerçeği hem de IIrak Şam İslam Devleti Örgütü IŞİD saldırılarından kaçarak bölgemize sığınanlara verilmekte olan destek ve dayanışma ortadadır. Diyarbakır, Türkiye’de tekrardan Kürt problemi ekseninde başlayan şiddetli çatışmalar dolayısıyla her gün cenk uçaklarının kalktığı bir şehir . Diyarbakır, aynı zamanda gün içerisinde bu savaşı durdurmak için çabalayan bir kenttir. Bu yüzden çalıştayın burada yapılmasını önemsiyoruz. Burada ortaya çıkacak fikirlerin, çözümlerin Diyarbakır halkının özlemlerini ve düşüncelerini ifade edeceğine inanıyoruz."

" IIrak Şam İslam Devleti Örgütü IŞİD ZİHNİYETİNİ FİKİR OLARAK YENMEMİZ GEREKİYOR"

Savaşa karşı barışı, çözümü, müzakereyi ve diyaloğu savunmak, IIrak Şam İslam Devleti Örgütü IŞİD ’e karşı mücadelede güçlü bir halk dayanışmasını örgütlemenin nihayet derece önemli olduğunu ifade eden Kışanak, "Biz IIrak Şam İslam Devleti Örgütü IŞİD zihniyetini fikir olarak yenmediğimiz sürece fiziki verilmekte olan mücadelelerin bedelleri her vakit ağır olacaktır. IIrak Şam İslam Devleti Örgütü IŞİD zihniyeti ve barbarlığının 'Ortadoğu’da halkları birbirine düşman etme' fikrine karşı mücadele edersek, daha hızlı yol alacağız. IIrak Şam İslam Devleti Örgütü IŞİD barbarlığını ancak fikir , demokrasi ve halkların çok büyük güçleriyle yenebiliriz. Bunu da burada tarihi bağlamı içinde enine boyuna kavga etmek önemli olacaktır.”

Çalıştayın bu oturumunun tartışma bölümünde ise, ilk olarak HDP Milletvekili Prof. Dr. Kadri Yıldırım söz aldı ve Yıldırım, kendi çabaları ile bir çalışma yaptığını ve IŞİD'in toplumsal tabanının nasıl oluştuğunu ortaya çıkardığını söyledi. İslami çok savunan ailelerin ve hiç İslami savunmayan ailelerin IŞİD'e katıldığını belirten Yıldırım, bunun çözümünün demokratik İslam ile ilgisi olduğunu kaydetti. 

Çalıştay soru cevap bölümü ile sona erdi. Bundan sonraki bölüm, "Türkiye'nin Ortadoğu krizi" başlığı ile devam edecek