"Onların gücü silahlarından gelirken bizim ise haklılığımızdan geliyor" 

İHD ve TİHV'in İnsan Hakları Haftası nedeniyle düzenlediği panelde konuşan Veli Saçılık "Onların gücü silahlarından gelirken bizim ise haklılığımızdan geliyor" dedi. 

10-17 Aralık Dünya İnsan Hakları Haftası ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin kabul edilişinin 63'üncü yıl dönümü nedeniyle İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Şubesi etkinlikler kapsamında "Eğitim sistemi, Kanun Hükmünde Kararname'ler ve Nuriye-Semih direnişi" konulu panel gerçekleştirildi. İHD İstanbul Şubesi'nde moderatörlüğünü İHD İstanbul Şubesi Eğitim Hakkı Komisyonu üyesi Kemal Altunboğa’nın yaptığı panelde Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) İstanbul Avrupa Yakası 1 Nolu Şube Başkanı Mesut Mike, insan hakkı savunucusu Adnan Vural, Yüksel direnişçilerinden Veli Saçılık ve Dilek Çankaya birer konuşma gerçekleştirdi.

'ÇOCUKLAR KİLOMETRELERCE YÜRÜYEREK OKULA GİDİYOR'

Türkiye'deki eğitim sisteminin toptancı bir yanının olduğunu ve çocuklara uygun olmadığını ifade eden Mesut Mike, "Türkiye'de son yıllarda hep KHK'ler ile uğraştık. Siz eğitim alanını değiştirdiğiniz zaman adım adım istediğiniz gibi ülkeyi yönetirsiniz. Geçmişten bu yana Eğitim-Sen olarak eğitim sisteminin ırkçı olduğunu söyledik bugün ise ırkçılığın yanı sıra iyice gerileşmiştir" diye konuştu. Her çocuğun kendine has bir doğası olduğunu dile getiren Mike, çocuklara toptancı yaklaşılıyor onun için de çocukların nitelikli eğitimden uzak olduğunu söyledi. Bugün ki eğitim sisteminin çocuklar üzerindeki etkilerini ise Mike şöyle sıraladı: "Bizim ülkemizde çocuklar birçok eğitim materyaline ulaşamıyor. Bir yandan reklamlarda fatih projelerinde bahsedilirken bir yandan da Anadolu'da halen çamurlu yollardan geçerek kilometrelerce yürüyerek çocuklar okula gidiyor. Türkiye'de eğitim sistemi iktidar, iktidarını korumak ve güçlendirmek adına kullanıyor. Alevi çocukları inançsal baskılardan kaynaklı memleketlerini veya alevi olduklarını ifade etmiyor. Kürt çocukları anadilde eğitim görememeleri nedeni ile yaşadıkları en büyük insan hakkı ihlalidir." 

'656 KEZ GÖZALTI'

Adnan Vural da 402'nci gününe giren Ankara Yüksel eyleminde 302 defa polisi müdahalede bulunduğunu ve 656 kez gözaltı işlemi yapıldığını ve bunun da bir rekor olduğunu söyledi. Yüksel Caddesi'nin Türkiye'nin bir fotoğrafı olduğuna değinen Vural, "Yüksel Caddesi'nde Nuriye Gülmem mükemmel bir sivil itaatsizlik eylemi başlattı. Kafasını dahi yerlere vurmalarına rağmen polise sadece "pissiniz" demişti. Bugün dahi polise fiili ve fiziki bir direnme dahi yapılmıyor ama her gün yaşanan fotoğraf insan hakları ihlalini gözler önüne seriyor. Yüksel direnişi OHAL'de baskılanmış toplumun nefes borusu gibidir" dedi. 

'BU DİRENİŞ HERKESİNDİR'

Yüksel Caddesi'nde olan direnişin bir an önce sonlanmasını canı gönülden istediğini ifade eden Veli Saçılık ise "Aylardır süren bu direniş sadece kazanım ile sonuçlanması gerekir. Nuriye ve Semih kazandığı zaman biz her gün şiddete maruz kalmaktan kurtulacağız" diye konuştu. 402 gündür süren eylemlerinde sadece kendilerinin isimleri öne çıksa da aslında bunun tüm Türkiye'nin direnişi olduğunu söyleyen Saçılık, "Bu sadece Nuriye ve Semih'in değil katkı sunan herkesin direniştir. Bu direniş nedeni ile birçok kişi Nuriye ve Semih dediği için davalar açıldı. Bu ne benim ne de Acun'un direnişidir bu KHK'ler ile ihraç edilen tüm herkesin direnişidir. Onların gücü silahlarından gelirken bizim ise haklılığımızdan geliyor" diyerek mutlaka kazanacaklarını vurguladı.

'EĞİTİM SİSTEMİ MUHAFAZAKARLAŞTIRILDI'