Tweet |
KHK ve OHAL mağdurlarının sesi haline gelen, 196 gündür direnen ve 76 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.
Semih ve Nuriye’nin tutuklanması zorla müdahaleye mi yönelik?Bu iddiayı tutuklamadan kısa süre önce İnsan Hakları aktivistlerinden akademisyen Kerem Altıparmak gündeme getirdi. Altıparmak, facebook hesabından yaptığı paylaşımda, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tutuklanma talebinin asıl gerekçesinin 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 82. maddesi olduğunu düşündüğünü belirterek, “Bu madde zorla beslemeye imkan veriyor. (Aynı Yasanın 116. maddesi uyarınca bu kural tutuklulara da uygulanabiliyor). Dışarıdaki açlık grevine bu tür bir müdahalenin yasal dayanağı yoktu. Ya bunun için bir KHK çıkaracak ya da bir şekilde açlık grevinde olanları tutuklayacaklardı.
Zorla besleme konusunda da sınırsız bir yetki yok. 82. madde de ‘hayatî tehlikeye girme veya bilinç bozukluğunun hekim tarafından belirlenmesi’ koşulu getiriyor. Ama nihayetinde böyle bir doktor raporunun kolayca temin edilebileceğini tahmin etmek güç değil. Ancak bu yapılırsa, bu da Sözleşmenin 3. maddesinin ihlaline neden olabilir. AİHM, zorla beslemeyi kategorik olarak reddetmiyor. Ama bunun koşulları var. Tabii bugüne kadarki vakalarda hep hapiste olan kişinin açlık grevi tartışılıyordu, ilk defa açlık grevini sonlandırmak için bir tutuklama vakasıyla karşı karşıyayız, bu temel ilkeleri etkiler mi onu kestirmek güç.”
|
Dün gece saatlerinde bulundukları evin kapıları kırılarak gözaltına alınan, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça savcılık ifadelerinin ardından nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkeme tarafından ifadeleri alınan Özakça ve Gülmen hakkında tutuklama kararı verildi.
Gülmen ve Özakça’nın tutuklanma kararlarında şu ifadelere yer verildi: “Terör örgüttü DHKPC adına faaliyet yürüttükleri ve şüphelilere ait fotoğraf görüntüleri, internet üzerinde yaptıkları paylaşımların içeriği birlikte değerlendirildiğinde üzerine atılı suları işlediklerine dair kuvvetli silahlı terör örgütüne üye olma CMK'nın 100/3 maddesinde sayılan katalog suçlardan olması öte yanda üzerlerine atılı suçların niteliği, delillerin tam olarak toplanmamış olması, tutuklanmamaları halinde adaletin işleyişine zarar verecekleri ve eylemlerin ceza süreleri dikkate alındığında adli kontrol koruma taleplerinin yetersiz kalacağı anlaşılmakta, şüphelilerin üzerine atılı suçlar nedeniyle şüphelilerin tutuklanmasına karar verildi.”
Yeni bir “Gezi süreci” başlatmakla suçlanan Özakça ve Gülmen’e savcılık sorgusu sırasında şu sorular sorulmuştu:
♦ Gitar çalıp şarkı söylediğin bir video paylaşılmış, sen de beğenmişsin, paylaşanların örgüt üyesi olabileceğini düşündün mü?
♦ Masumane hak arayışı görünümündeki bu eylemlerin asıl amacı nedir?
♦ Ülkemiz genelinde eylem birlikteliği yaparak ülkemizde gezi türü olaylar mı başlatmak istiyorsunuz?
♦ Yaptığınız eylemlerle hak arayışından uzak halkta kin ve nefret uyandıran eylem tarzı yapmanızın amacı nedir?
♦ Ölüm orucu eylemi yapmanız konusunda size ne tür menfaatler sunulmaktadır?