Bugun...



ÖDP 9. Olağan Kongresi - Sonuç Bildirgesi

Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin (ÖDP) "Bir Yol Açalım" sloganıyla düzenlenen 9. Olağan Kongresi bugün toplandı. Yenimahalle'deki Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde toplanan kongreye, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, bazı CHP ve HDP'li milletvekilleri ile SYKP, Halkevleri, KESK, TTB ve EMEP gibi çok sayıda siyasi parti ve meslek örgütü temsilcileri de katıldı.

facebook-paylas
Güncelleme: 11-03-2018 15:29:49 Tarih: 11-03-2018 14:35

ÖDP 9. Olağan Kongresi - Sonuç Bildirgesi

 

ÖDP 9. Olağan Kongresi

 

Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin (ÖDP) "Bir Yol Açalım" sloganıyla düzenlenen 9. Olağan Kongresi bugün toplandı. Yenimahalle'deki Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde toplanan kongreye, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, bazı CHP ve HDP'li milletvekilleri ile SYKP, Halkevleri, KESK, TTB ve EMEP gibi çok sayıda siyasi parti ve meslek örgütü temsilcileri de katıldı. 
 
Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taş, konuşmasında "Afrin'i Afrinliler'e teslim ediyoruz” diyen iktidar yetkililerine tepki gösterdi. Taş, "Ne dediğinizin farkında mısınız. Afrin'de yaşayan halk, oranın kendisi değil mi? Kimi oraya yerleştireceksiniz?" diye sordu. 
 
Taş, "Kürtlerin statü talebine sırt çevrilemez" diyerek, Kürtlerin statü taleplerinin meşru olduğunu ifade etti. 

 

 

 

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan

Kongrede konuşan konuklardan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise, Türkiye'nin bugün ekonomik, siyasi ve kültürel bir kriz ortamında olduğunu söyledi.
 
Türkiye’de bugün hep birlikte demokratik kazanımların, demokratik siyasetin yok sayıldığı, inkar edildiği bir dönemi yaşadıklarını söyleyen Buldan, “Bin bir bedellerle, bin bir kararlılıkla elde ettiğimiz demokratik kazanımların AKP tarafından, siyasi irade tarafından yok sayıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Bugün Türkiye ne yazık ki bir açık cezaevi durumunda. Ağzını açan, barışı savunan her insanın, demokrasiyi eşitliği savunan her insanın yaka paça gözaltına alındığı, tutuklandığı bir dönemi yaşıyoruz. Bugün cezaevlerinde siyasetçilerin, akademisyenlerin, aydınların olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Bugün kendisine biat etmeyen herkesimi cezaevinde rehin olarak tutan bir anlayışla ne yazık ki karşı karşıyayız. Bugün Selahatin Demirtaş’ın, Figen Yüksekdağ’ın rehin alındığını hepimiz çok iyi biliyoruz. CHP’li Enis Berberoğlu’nun rehin alındığını çok iyi biliyoruz. Belediye başkanları, akademisyenler, yazarlar, siyasi iradeye diz çökmedikleri, boyun eğmedikleri için cezaevindeler. Ancak Türkiye halkları, AKP ve MHP ittifakına mecbur değildir. Türkiye halkları, AKP’nin bu gidişine muhtaç değildir. Bizlerin özellikle geçmişten devraldığımız büyük miraslar var. Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik mücadelemiz var. Biz Behice Boran’ların, Mahir Çayan’ların, Mazlum Doğan’ların geleneğinden gelerek mücadele etmesini, kazanmasını bilen bir halkız. AKP’nin bu zoruna boyun eğmeden dimdik ayakta durarak, biat etmeden mücadele edeceğimizin sözünü vermek isteriz" diye konuştu. 

 


 

 

 







TMMOB Genel Başkanı Emin Koramaz konuşması

Hocaların hocası Korkut Boratav konuşması

 

SONUÇ BİLDİRGESİ ŞÖYLE ŞEKİLLENDİ

1- Demokratik bir Türkiye’ye bir yol açalım

OHAL rejimi altında; basın mensuplarının, siyasetçilerin, muhaliflerin hapiste tutulduğu; her gün sosyal medya suçları nedeniyle toplumun sesinin kısılmak istendiği bir ülkede demokrasiden söz edilemez.

 

Yurttaşlarımızın eşit ve özgür toplumun demokratik olanaklarından dilediğince yararlanabileceği, sözünü söyleyebileceği, taleplerini dillendirebileceği, itirazını yükseltebileceği bir ülkeye bir yol açalım.

 

2- Bağımsız bir ülkeye bir yol açalım

 

Türkiye’nin komşularıyla dostluk içerisinde yaşadığı; emperyalizmle askeri, ekonomik, siyasi ittifak ilişkilerinden sıyrılmış; dünya emekçi halklarının çıkarları doğrultusunda enternasyonalizme benimsemiş; savaşın, kanın, gözyaşının, hamasetlerin pirim yapmadığı bir ülkede yaşamak istiyoruz. Emperyalizme karşı direniş içerisinde, tam bağımsız bir ülkeye bir yol açalım.

 

3- Laik, aydınlanmacı bir topluma bir yol açalım

 

Aklın, bilimin, eleştirel düşüncenin egemen olduğu; eğitimde ön yargıların, hurafelerin, hamasetin genç dimalara aşılanmadığı; inançların ve inançsızlıkların kendini açıkça ifade edebildiği; tarikatların, cemaatlerin devlet kadrolarına çöreklenmediği; liyakatın geçerli olduğu bir topluma yol açalım.

 

4- Barış ve Birada Yaşama Bir Yol Açalım

 

Kürt sorununun demokratik bir anlayışla çözümüne inanıyoruz. İnsanlarımızın bu ülkenin yurttaşı olarak kimliklerini-kültürlerini, aidiyetlerini özgürce yaşayabilecekleri; yan yana kardeşçe bir arada yaşam ilkelerine dayalı; hoş görünün egemen olduğu bir Türkiye’yi özlüyoruz. Kardeşlik zeminimize zarar verecek her türlü şiddet-zorbalık, ırkçı ve mezhepçi yaklaşımları reddediyoruz. Kürt sorununu Türkiye sorunu kabul eden bir anlayışla; silahların sustuğu, barışın önünün açıldığı, demokratik bir çözümün hayata geçtiği kardeşlik zeminine bir yol açalım.

 

5- Kamucu bir ekonomiye bir yol açalım

 

Gelir ve servet adaletsizliklerinin düzeldiği; ekonominin borsa endeksi, döviz kuru rakamlarından değil; üretim, istihdam, yeni buluşlar üzerinden değerlendirildiği; vergilerin sade yurttaşların günlük harcamalarından değil; kârdan, faizden, mal mülkten alındığı kamucu bir ekonomiyi kurmaya kararlıyız. Her koyun kendi bacağından asılır zihniyetine dayalı piyasa toplumunun yerine sermaye karşısında; kamu çıkarının, kolektif mülkiyet biçimlerinin egemen olduğu; emeğin egemenliğinin geçerli olduğu kamucu bir ekonomiye bir yol açalım.

 

6- Eşit, Nitelikli, Parasız Sosyal Hizmetlere Bir Yol Açalım

 

Eğitimde İslamcı referansların egemen olmasına, gerici zihniyetin yaygınlaşmasına karşı laik-bilimsel eğitimden yana olacağız. Sağlık hizmetlerine erişim hem insanlarımızın esenliği hem de toplumun geleceği açısından hayati önemdedir. Sosyal güvenlik sistemi de yurttaşlarımızın, ileri yaşlarında hastalıklarında, maluliyetlerinde rahatlıkla ve huzurla yaşayabileceği bir nitelikte olmalıdır. Tüm bu sosyal hizmetlerin özelleştirilmesine, kar ve aç gözlülüğün parçası haline gelmesine izin vermeyeceğiz.

 

Kamuculuk anlayışımızın en önemli köşe taşlarından biri olduğu yurttaşlarımızın eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik gibi temel sosyal hizmetlere eşit, nitelikli ve parasız erişilebilir biçimde sağlanmasına bir yol açalım.

 

7- Emeğin Egemenliğine Bir Yol Açalım

 

Türkiye 80’lerden beri özelleştirme-liberalleştirme uygulamalarıyla sermaye karşısında emeğin güçsüzleştirildiği neo-liberal politikalar izliyor. Taşeronluk; geçici, kısmi zamanlı, parça başı çalışmanın egemen olduğu esnek emek biçimleri yaygınlaşıyor. AKP rejiminde özellikle OHAL uygulamaları altında emeğe yönelik baskılar yoğunlaşıyor. Emeği daha da güçsüzleştirecek ve güvencesizleştirecek bir hat izleniyor. Emeğin özgürce örgütlenebildiği, grev ve toplu sözleşme hakkının sonuna kadar kullanılabildiği, işlerin ve iş saatlerinin adil paylaşıldığı, işsizlik fonunun sermaye çıkarı doğrultusunda talan edilmediği emeğin egemenliğine bir yol açalım.

 

8- Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İçin Bir Yol Açalım

 

 

 

Erkek egemen gerici zihniyetin hayatımızı kuşatmaya çalıştığı; kadınların ve LGBTİ’lerin yaşamlarına ve haklarına saldırıların arttığı, çocuklara yönelik cinsel istismarın meşrulaştırılmaya çalışıldığı karanlık günlerden geçiyoruz. AKP fetvalarıyla, medya kanallarıyla, cemaat yurtlarıyla örgütleniyor. Bu saldırıların karşısında ise tüm bu karanlığa, baskı ve şiddete karşı yaşamına, haklarına, özgürlüğe ve sahip çıkan OHAL’de bile sindirilemeyen kadınlar sokakları dolduruyor. Bu mücadele; eşit, özgür, laik bir ülkeyi kuracak yeni bir başlangıcın umudunu taşıyor. Laiklik için, yaşamımız için, haklarımız için mücadeleyi birlikte yükseltelim, toplumsal cinsiyet eşitliği için bir yol açalım!

 

9- İnsan doğa uyumuna bir yol açalım

 

Tüm zenginliklerin ve bereketin kaynağı doğa da sömüre hırsına, yağma ve talan politikalarına kurban ediliyor. Madenlerden sulara kadar tüm halka ait olan, tüm doğal kaynaklar sermaye egemenliğine terk ediliyor; sağlıklı ve yeterli gıdaya erişim hakkı küresel gıda tekelleri tarafından halkın elinden alınıyor. İnsan doğa uyumunu temel alan bir yaklaşımla yaşamın sürdürebilirliğini, doğal dengenin korunabilmesini gözeten; doğa ve yaşamla uyumlu bir Türkiye’ye bir yol açalım.

 

10- Dayanışmacı, Paylaşımcı Anlayışa Bir Yol Açalım

 

Toplumda gücün, şiddetin, zorbalığın hakim olduğu; gücü yetenin devletin de olanaklarıyla ‘öteki’ gördüğüne zulmü reva gördüğü bir iklimde yaşıyoruz. Toplumdaki çürüme karşısında devrimci değerlerin tekrar öne çıkarıldığı; paylaşmaya, dayanışmaya, hoşgörüye dayanan bir kültürü egemen kılmaya çalışacağız. Sözün, yetkinin, kararın halkta olduğu; tüm kararların yaşamı kararlardan etkilenenler tarafından meclisler temelinde doğrudan demokrasiyle alınacağı bir sosyalizm anlayışına bir yol açalım.

 

11- Sırf çözüm önerilerimizi sıralamakla yetinemeyiz. Esas meselenin toplumu ve ülkeyi değiştirmek olduğunu unutamayız.

 

Devrime bir yol açalım…

 

Tek yol devrim!




Kaynak: Bir Gün-Ajanslar

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 1333 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Siyasi Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI