Kürt sorununu uluslararası alana taşırken...

ABD Başkanı Trump, Erdoğan’ın ziyareti öncesi QSD’ye ağır silah yardımı yapma kararını onayladı. Çözümsüzlük Kürt sorununu uluslararası alana taşırken, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un bugün Trump’la yapacağı görüşmede de Rojava’nın gündeme gelmesi bekleniyor.

Türkiye’nin Kürt sorununda güvenlik politikalarına geri dönmesi ve çatışma konseptini benimsemesinden sonra sorun uluslararası boyut kazanmaya başladı. Özellikle Suriye ve Rojava ekseninde gelişen gelişmeler meseleyi Türkiye eliyle Moskova ve Washington gibi merkezlere kaydırdı.

Soçi Buluşmasında da Gündem Rojava

En son Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 3 Mayıs tarihinde Rusya Devlet Başkanı Putin ile Soçi’de yaptığı görüşmelerin ana gündemlerinden birini Rojava meselesi oluşturuyordu. Erdoğan’ın istihbarat kökenli olan Putin’e Rus askerlerin YPG’lilerle çekilen fotoğraflarını göstererek, Rojava’ya yönelik yaklaşımlarını değiştirilmesini talep etmişti. Ancak Rusya’nın tutumunu değiştirdiğine dair herhangi bir işaret alınmadı.

Son Saldırı Kırılma Noktası Oldu

Türkiye’nin 26 Nisan tarihinde Rojava’da Qereçox ve Federe Kürdistan Bölgesinde Şengal’i vurması, önemli kırılma noktalarından birini oluşturdu. Hava saldırısından hemen sonra uluslararası alanda tepkiler yükselmeye başladı. Türkiye’nin müttefikleri bile Rojava’ya yönelik hava saldırısını “DAİŞ’e karşı mücadeleye karşı yapılmış bir saldırı” olarak nitelendirdi. Durumu toparlamak için Türkiye’nin yaptığı girişimler ise sonuçsuz kaldı. Bu saldırı daha çok Kürtler açısından bir kırılma noktasına dönüştü.

ABD Kararını Verdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın durumu toparlamak amacıyla başlattığı girişimlerin sürmesi, Kürt meselesinin uluslararası alanda daha fazla tartışılmasını ve uluslararası güçleri tutum ve tavır belirlemeye itmekten başka bir işe yaramadı. Erdoğan, şimdi son büyük hamlesini yaparak, konuyu 16 Mayıs’ta ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşmede konuyu gündeme getirmeyi amaçlıyor. Ancak Erdoğan’ın bu ziyareti öncesinde uzun süredir tartışılan ve Rakka operasyonu kapsamında sahada operasyonel güç olan Suriye Demokratik Güçleri’ne (QSD) ağır silahların verilmesi kararı Trump tarafından onaylandı. Üstelik kararın onaylanması, Erdoğan’ın ziyareti öncesi mekik diplomasi için ABD’ye gönderdiği Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Sözcüsü İbrahim Kalın’ın Trump ile yaptığı “ayaküstü” görüşme sonrasına denk gelmesi dikkat çekti.

Türkiye'nn Tezleri Kabul Görmedi

Türkiye’nin “Kürtleri devre dışı bırakın, biz ve ÖSO güçleri Rakka operasyonunu yürütelim” yaklaşımının da ABD’de kabul görmediği bir kez daha ortaya çıktı. Pentagon’un baş sözcüsü Dana White dün konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye’nin tezlerinin kabul görmediğini şu sözlerle dile getirdi: “Başkan, Savunma Bakanlığı’nın DAİŞ’a karşı Rakka’da net bir zaferi mümkün kılmak için Demokratik Suriye Güçleri içindeki Kürt unsurları silahlandırmasına onay verdi. Koalisyon güçleriyle ortaklık içindeki Demokratik Suriye Güçleri yakın zamanda Rakka’yı ele geçirebilecek sahadaki tek güç.”

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Ziyaretinin  Gündeminde Rojova  Var

ABD’nin bu kararı vermesinin ardından Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD Başkanı Donald Trump’la seçilmesinin ardından ilk kez üst düzey bir görüşme gerçekleştirecek. Türkiye’nin Rojava’yı yalnızlaştırmak için mekik dokuduğu Moskova’dan sonra Washington’da yapacağı kritik görüşmenin gündemlerinden biri yine Rojava oluşturuyor. Kısa süre önce Türkiye, İran ve Rusya tarafından Suriye’ye ilişkin yapılan “çatışmasızlık bölgeleri” anlaşmaları üzerinden gündeme gelecek olan konuda, Rojava bölgesinin de bu çatışmasızlık bölgelerine dahil edilip edilmeyeceği tartışılacak.

Salih Müslüm'ün İlk Ziyareti Ankara'yaydı 

Türkiye’nin kendi eliyle uluslararası arenaya taşıdığı sorun yıllar önce Türkiye ile birlikte çözülmeye çalışılmıştı. PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, ilk diplomatik girişimlerini Ankara’ya yapmış ve dostane çözüm önerisinde bulunmuştu. Türkiye’deki Kürt sorununun çözümü için başlatılan “Çözüm sürecinin” de bir parçası olan girişimlerin akamete uğraması ve Türkiye’nin “güvenlik” perspektifine dönmesi, meseleyi uluslararası alana ve başka merkezlere kaydırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 16 Mayıs’ta yapacağı Trump görüşmesinde de konu bu kapsam üzerinden gündeme gelecek.

Öcalan Ne demişti?

Oysa yıllar önce PKK Lideri Abdullah Öcalan, yapılan “çözüm süreci” görüşmelerinde Türkiye'yi Rojava'da dahil Kürt sorununu, "Kürt-Türk birlikteliği" üzerinden çözmesini talep etmiş ve "sorunun çözülmemesi halinde uluslararası alana taşınacağı" uyarısında bulunmuştu.