Bugun...



İktisatçı Sönmez: 2018 tatsız bir yıl olabilir


facebook-paylas
Tarih: 29-11-2017 16:24

İktisatçı Sönmez:  2018 tatsız bir yıl olabilir

İktisatçı Sönmez:

 

2018 tatsız bir yıl olabilir

 

 

İktisatçı Mustafa Sönmez, Dolar ve Euro'nun yükselişi karşısında Merkez Bankasının örtülü faiz artışı ile denge kurmaya çalışmasına rağmen ekonominin kötü sinyaller verdiğini söyledi. 2018’in “tatsız bir yıl olabileceği” öngörüsünde bulunan Sönmez, iç barışın tesisiyle düzelebileceğini söyledi.

Dolar ve Euro karşısında Türk Lirası her geçen gün değer kaybederken, Amerika'da 4 Aralık'ta görülecek olan Reza Zarrab davasına kadar bu artışın süreceği belirtiliyor. Merkez Bankası'nın tüm müdahalelerine rağmen TL’nin, Meksika, Brezilya ve Afrika ülkelerinin para birimlerinden daha fazla değer kaybettiğini belirten İktisatçı Mustafa Sönmez, TL'nin değer kaybedişinde siyasal ve ekonomik nedenlerin olduğunun altını çizdi.

 

'FAİZ İLE DENGE KURMAYA ÇALIŞIYORLAR'

 

Doların yükselişi karşısında Merkez Bankası’nın kullanabileceği tek şeyin, TL'yi cazip hale getirecek bir faiz uygulamak olduğunu belirten Sönmez, bu müdahalenin de yaratacağı başka tip sorunlar olduğuna dikkat çekti. Sönmez, bunu şöyle açıkladı: “Ekonomi yavaşlar, insanlar kredi kullanamaz duruma gelir. Ellerindeki birikimi kullanmak yerine parasını faize yatırır. Tüm bunlar ekonominin küçülmesine ve daralmasına neden olur." 

 

Sönmez, Merkez Bankası’nın Dolar'a hücum yapan şirketleri yatıştırmak için geçtiğimiz günlerde örtülü faiz artışı yaptığını da hatırlattı. Sönmez, "Türk Lirası Meksika, Brezilya, Güney Afrika ülkelerine göre daha fazla değer kayıp ediyor. Bunun politik nedenlerle ilgisi var. Hükümetin ABD ile yaşadığı sorunlarla ilişkisi var. 8 Ekim'deki vize krizi, Aralık ayındaki Reza Zarraf davası var. Bu da hem içerideki hem de dışarıdaki aktörleri etkiliyor" dedi. 

 

YATIRIMCI DOLAR VE EURO'YA YÖNELİYOR

 

Finans sisteminin belli darbeler alacağına dair görüşlerin olduğunu belirten Sönmez, "Dolayısıyla dış yatırımcılar açısından da ülkenin imajı yatırım yapmaktan uzak bir ülkeye dönüşüyor. Var olan içerideki yatırımcı da kendilerini güvenceye almak için Dolar ve Euro'ya yöneliyor ve bu talep de günden güne artarak devam ediyor. Merkez Bankası da faiz silahını çekerek denge kurmaya çalışıyor, ama bu sınır kestirilebilir değil. Faizi iki üç puan arttırsa bile tekrar yeterli görülmeyip, dövize yöneliş olabilir. Ya da iki üç puan yabancı yatırımcıyı kesmeyebilir ve yatırımları kesebilir. Var olanlarda her an ülkeyi terk edebililer" sözleriyle durumun vahametini gözler önüne serdi.

 

HÜKÜMET’İN 1 YILDA 210 MİLYAR DOLAR BULMASI GEREKİYOR

 

Sönmez, para biriminin değer kaybedip, ekonominin daraldığı bir dönemde borçlanmanın arttığına da işaret etti. Sönmez, "Türkiye'nin şöyle bir sıkışmışlığı da var. Türkiye'nin ortalama 170 milyar Dolar dış borcu var. Her yıl ortalama 40 milyar Dolar da bütçe açık veriyor. Bu şartlar altında çevrilmesi gereken 210 milyar Dolar gibi bir para var. Hükümetin önümüzdeki 12 ayda 210 milyar Dolar para bulması gerekiyor. Bu parayı bulma baskısı var. Hükümet bu şartlar altında çok yüksek faizler ödemeden nasıl para bulabilirim arayışı içinde. Yüksek faizler ile aldığım durumda bu faizi nasıl öderim kaygısını da taşıyor. Faizi verdikten sonra herkes para bulur ama aldığınız o paranın altında kalırsınız. Dolayısı ile tam bir sıkışmışlık hali var. Türkiye 2018 tatsız bir yıl olabilir” öngörüsünde bulundu. 

 

'EKONOMİ KÜÇÜLEBİLİR…'

 

"Türkiye ekonomisinin enflasyon ile başı belada, tarım dışı işsizlik yüzde 14 gibi bir rakamda seyir ediyor. Yılda 40 milyar Dolar cari açık var. Bu da milli gelirin yüzde 5’ine denk geliyor. Geçen yıl kriz ihtimaline karşı bütçe kaynakları da kullanılmıştı. Bütçesi de açık vermeye başladı. Türkiye'nin döviz yaratan bir ekonomisi olamadı" diyen Sönmez, şöyle devam etti: "Konuta inşaata dayalı bir ekonomi var. Ekonomiyi yönetebilmek için 70 milyara yakın bir kamu varlığı özelleştirildi. Despotik yönetim sayesinde doğa talan edildi. İstanbul betonlaştırıldı. Bunlara rağmen kırılgan bir ekonomi var. 2001'deki gibi olmazsa da sorun yaşayabilir. Tüm bu yaşananlar da ekonomi politikalarında manevra alanını daraltıyor. Türkiye 2018 yılında eskisi kadar büyüyemeyebilir, hatta küçülebilir. Zaten kriz dediğiniz bir önceki periyoda göre pasta üretememesidir. Bunu bir kaç çeyrek yaşadığı durumda o ekonomi krize girmiş demektir. 2018'de buna dair ekonomi sinyaller veriyor. Hükümetin ekonomiyi yönetme konusunda imkanları epey azaldı. Ciddi olarak kırılganlıklar ve kuşatmalar var. Dış kaynağa bağımlılık var. Bölgedeki konumu, içerideki kan kaybı bütün bunları ele aldığımızda yönetme becerisini daha da daralabilir. Birden bire bir kriz değil ise bile, küçülen bir ekonomi olabilir. Önümüzdeki yıllarda gerçekleşecek seçimlere hele ki tatsız bir ekonomi konjektörü ile bu seçim takviminin çakışması hükümet açısından istenir bir şey değil."

 

CAN SİMİDİ İNŞAAT SEKTÖRÜ

 

Ekonominin gidişatına dair bu değerlendirmelerde bulunan Sönmez, önümüzdeki günlerde çıkması beklenen yeni Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılarak inşaat sektörü üzerinden ekonominin canlandırılmak istendiğini ifade etti. Sönmez, "İnşaat ile yol açabilmenin ön koşulu talep oluşturabilmek. Kimse bu talebe yanaşmıyor. Para sahipleri de artık konut almaya değil, daha çok farklı alanlarda yatırım yapmaya başladı. Yani yatırım için konut alanında bir girişim söz konusu değil. Var olan konutların satışları dahi yapılamıyor. Bu yönlü yapılacak manevralar da beyhude çabalardır" ifadelerini kullandı.

 

'DEMOKRASİNİN SAĞLANMASI GEREKİYOR'

 

Ekonomide kötü gidişatın sona ermesi için öncelikle OHAL'in kaldırılması gerektiğini vurgulayan Sönmez, "Daha sonra Türkiye'nin iç barışını tesis etmesi ve bölge güçleri ile barışıl bir dil tutturması gerekiyor. İçerideki gerginliğin sonlanması ve gerginliğin bitirilerek Türkiye’nin normal bir ülke haline gelmesi gerek. Türkiye şuan risk taşıyan ülkeler arsında ilk sıralarda yer alıyor. Bu algının değiştirilmesi gerekir ki ihtiyacınız olan dış yatırımcılar gelsinler. OHAL kalkmalı ve Türkiye hukuk devleti haline gelmeli daha da önemlisi demokrasi yolunda ilerleme katledilecek ki bir takım şeyler değişsin. Kısacası OHAL kalkarsa, demokrasi sağlanırsa ekonomi de gelişir" dedi. 

 




Kaynak: Mezopotamya Ajansı

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 1654 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Ekonomik Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI