Tweet |
Kadınlar cesareti bulaştıracak
HDP’li Besime Konca, “Sesimizi yükseltmediğimiz takdirde şiddetin büyümesinin önü açılmış olur. Cesaret önemlidir, bulaşıcıdır ve bu cesareti bulaştırmak için 'Böyle gitmez, kadınlar izin vermez' diyoruz” dedi.
HDP’li Besime Konca, “Sesimizi yükseltmediğimiz takdirde şiddetin büyümesinin önü açılmış olur. Cesaret önemlidir, bulaşıcıdır ve bu cesareti bulaştırmak için 'Böyle gitmez, kadınlar izin vermez' diyoruz” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, ‘Böyle gitmez, kadınlar izin vermez’ şiarıyla bir kampanya başlattı. Kadın dayanışması ve birlikte mücadele duygusuyla ortaya çıkan kampanya çerçevesinde HDP’li kadınlar, çeşitli etkinliklerle topyekün saldırılara karşı örgütlenecek. Kampanya ile kadınlar, yaşamlarına dair her türlü saldırıyı gerçekleştiren ve cinsiyetçi söylem üreterek meşrulaştıran mekanizmalara karşı bir araya gelerek mücadele etmeyi hedefliyor. Kampanya çerçevesinde konferanslar, söyleşiler, çalıştaylar, şölenler düzenleyerek kürsü kuracak kadınlar, bazı noktalarda da nöbet tutacak. HDP Kadın Meclisi bu kampanyayla yeni bir mücadele döneminin kapılarını açmayı hedefliyor.
HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Besime Konca, kampanyaya ilişkin sorularımızı yanıtladı.
AKP iktidarının darbe rejimini sürdürmek istediğini belirten Konca, Türkiye siyasi gerçekliği içerisinde kadın politikalarına bakarak da bu sürecin böyle gitmeyeceğinin açık bir şekilde görüldüğünü dile getirdi.
Kendi deneyimlerinden yola çıkarak bu kampanyayı örgütlediklerini belirten Konca, “Taciz, tecavüz, şiddet, cumhuriyet tarihi boyunca bu kadar meşrulaşmamıştı. Onun için 'böyle gitmez' diyoruz. Aksi takdirde toplumda yozlaşma ve çürüme en fazla kadın bedeni, kimliği ve yaşamı üzerinden gerçekleşecek. Onun için 'böyle gitmez, kadınlar izin vermez' sloganı tarihsel olarak yaşadığımız sürece çok denk gelen bir durum” diye ifade etti.
Konca, etkinliklerine 22 Eylül'de Amed ve İstanbul'da tutacakları nöbet ile başlayacakları, nöbetlerde kurulacak kürsülerde kadınların sözlerini söyleyeceği bilgisini verdi.
AKP Hükümeti ile birlikte kadınlara yönelik şiddetin arttığını ve bundan toplumdaki tüm kadınların etkilendiğini söyleyen Konca, kampanya kapsamında bilgilendirme, bilinç geliştirme ve motivasyon çalışmalarının birlikte yürütüleceğine dikkat çekerek, “Kadına karşı şiddetin aslında tarihsel ve ideolojik arka planının ne olduğunu tartışacağız. Çünkü hiçbir politik saldırının sadece güncel bir karşılığı yoktur. Tarihsel karşılığı var ve geleceğe aktarılan bir şiddet biçimi söz konusudur” dedi.
AKP hükümetinin eğitim müfredatı ile hayata geçirmeye çalıştığı şeyin çok ciddi bir dezenformasyon olduğunu ifade eden Konca şöyle devam etti: “Bu aynı zamanda kadın kimliğine, inançlara, kültürlere de ciddi bir saldırıdır. Beş-altı yaşında okula başlayacak olan çocuklarımıza başka bir biçimde eğitim verilecek. 'Evlenmek, kocaya itaat etmek ibadettir' diyen, evlilik kurallarını müftülüğe bağlayan dinci bir zihniyetle karşı karşıyayız. Topyekün bir saldırı söz konusu. Evinde şortla oturan bir kadını bugün apartmandaki komşuları ihbar edecek noktaya gelmişse, bu çok büyük bir tehlikedir. Kadınlar olarak buna izin verirsek Türkiye kaybedecek. Onun için bu 'Böyle gitmez' diyoruz. OHAL koşullarında kadınlar sokakta, 8 Mart'ta, Newroz'da, 25 Kasım'da iradelerini ortaya koydu. İki yıldır sokaktan çekilmemiz için her türlü şiddet uygulanmasına rağmen kadınlar sokakları terk etmiyorsa, kadınların yaşananlara izin vermeyeceğini düşünerek kampanyamızı başlattık.”
Yeni eğitim-öğretim yılının başladığını ve çocukların gittikleri okullarda her türlü şiddet ve zorlukla karşı karşıya kalacaklarını hatırlatan Konca, “Bu şiddet biçimi bizim için bu kampanyayı başlatma, büyütme ve bütün kadınlarla birlikte geliştirmenin gerekçesidir” dedi.
Kadınlara saldırılardan korkmama çağrısı yapan Konca, “Devlet, erkek şiddeti karşısında sesimizi daha yükseltmek zorundayız. Sesimizi yükseltmediğimiz takdirde şiddetin büyümesinin önü açılmış olur. Cesaret önemlidir, bulaşıcıdır ve bu cesareti bulaştırmak için 'Böyle gitmez, kadınlar izin vermez' diyoruz. Damlaya damlaya göl olur misali bütün kadınları bu çalışmaların birer parçası olmaya çağırıyoruz. Bu kampanyamızın önemli bir adım olacağını düşünüyoruz. Var olan adımlarımıza bir yenisini ekleyeceğiz. Elbette bütün şiddet biçimlerini, faşizmi, antidemokratik uygulamaları durduramayacağız ama bunun karşısında durup değiştirmek için önemli bir adım atacağız” diye ifade etti.