HDP Dış İlişkiler Sorumlusu Hişyar Özsoy, 

‘Türkiye istese de istemese de Kürt gerçekliği ile yüzleşecek’

 HDP Dış İlişkiler Sorumlusu Hişyar Özsoy, Türkiye’nin Kürt karşıtlığı pozisyonunun değişmediği sürece ABD ile krizin devam edeceğini söyleyerek, “Türkiye istese de istemese de Kürt gerçekliğiyle yüzleşecek” dedi. 

HDP Dış İlişkiler Sorumlusu ve Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un Ortadoğu ziyareti kapsamında Türkiye’ye gelişini değerlendirdi. Türkiye ile ABD’nin Suriye konusunda uzun süreden bu yana zıt olduklarını söyleyen Özsoy, “Bu kriz Trump ile Erdoğan arasında değil, ABD ile Türkiye arasında yapısal olarak ortaya çıkmış bir krizdir. Dolayısıyla aktörlerin dönem dönem bir araya gelme çabaları krizi ötelemeye yöneliktir” dedi.

‘TİLLERSON’UN TÜRKİYE’YE ZİYARETİ KRİZİ ERTELEMEYE YÖNELİKTİR’

Türkiye’nin Ortadoğu’da Kürt karşıtı pozisyonunu devam ettirmesi halinde ABD tarafından çok sert yaptırımlar ile karşı karşıya kalacağını kaydeden Özsoy, “Hem Amerika Birleşik Devletleri Kongresinin iki yasama organından biri olan Temsilciler Meclisi, hem senato, hem de bürokrasi içerisinde Türkiye’ye yönelik yaptırım kararları gündeme gelebilir. Ama ABD Türkiye ile karşı karşıya gelme durumu olmasın diye krizi ertelemeye dönük ziyaret gerçekleştiriyor ara ara” şeklinde ifadeler kullandı. 

‘KÜRTLER DIŞINDA BAŞKA YEREL GÜÇ SÖZ KONUSU DEĞİL’

Özsoy, ABD’nin Suriye’de kendisini İran’a karşı konumlandırmak istediğini belirterek şunları söyledi:   “ABD bu çerçevede hem Irak, hem de Suriye’de ciddi anlamda İran ile mücadele edeceği diplomatik siyasi hata askeri alanları olmalı. Böyle olunca da hem Irak’ta hem de Suriye’de konjonktürel de olsa kendisine yerel partnerler bulmak zorunda. Sahadaki gerçekliğe bakıldığında ABD’nin Kürtler dışında özellikle etkin, aktif ve organize güç olmuş başka bir yerel güç aktör söz konusu değil. Dolayısıyla Türkiye Kürt karşıtlığı üzerinden politikalarını devam ettirdiği sürece ABD ile yapısal krizi devam edecektir. Belki şuan için krizi geçici olarak ötelediler ama bu kriz önümüzdeki dönemde de devam edecektir.”

‘TÜRKİYE İSTESE DE İSTEMESE DE KÜRT GERÇEKLİĞİ İLE YÜZLEŞECEK’

Özsoy, “Kürtler Ortadoğu’da bir yer alacaklar. Yani bugün Efrin için operasyonun önünü açan Rusya, yine Efrin konusunda yeterli tavrı göstermeyen hatta zımni anlamda kabul etmiş olan ABD bile Kürtler olmadan ne Suriye’de, ne de Ortadoğu’da yeni bir siyasal denklemin olamayacağını söylüyorlar. Bunu böyle öngörüyorlar. Bu noktada dünya kabul etmişken Türkiye’nin kendisini Kürt karşıtı olarak konumlandırması; en fazla kendilerini zora sokacaktır. Zamanla isteseler de istemeseler de Ortadoğu’da ortaya çıkan bu Kürt gerçekliği ile yüzleşmek durumunda kalacaklardır. Bakın şöyle bir örnek vereyim. Son 3-4 yıl içerisinde Kobanê, Kerkük, Efrin, Sur’a kadar sürekli olarak askeri ve siyasal kriz yaşıyoruz. Ben bu krizleri Ortadoğu’da gerçekleşecek bir doğumun sancıları olarak görüyorum. Yani dört parça Kürdistan’da sürekli olarak gerilimler söz konusu ve Kürtler bu yeniden kurulacak Ortadoğu’da yer bulmaya çalışırken, Türkiye’nin Kürtleri bu anlamda durduramayacağını ve bunun önüne geçemeyeceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. 

‘HER ŞEYİ DİRENİŞ VE MÜCADELE BELİRLEYECEKTİR’

Türkiye’nin Efrin’e karşı başlattığı savaşı “işgal” olarak tanımlayan Özsoy, Türkiye’nin Efrin’e dönük saldırısının hem batı ülkelerinde hem de Arap dünyasında meşru karşılanmadığının altını çizdi. Özsoy, “Zaten kimse Suriye’de oldukça karmaşık olan durumunun daha fazla karmaşık hale gelmesini istemiyor. Ancak hala istediğimiz düzeyde bu işgale karşı bir cevap da üretilmiş değil. Fakat direniş daha fazla uzar, ya da sivil insanlar daha fazla ölürse biraz daha net, biraz daha sert bir tutum sahibi olabilir batı dünyası. Her şeyi yine sahadaki mücadele ve direniş belirleyecektir” yorumunda bulundu. 

‘KÜRTLERDEN BÖYLESİ BİR DİRENİŞ BEKLENMİYORDU’

“Efrin’e saldırı gerçekleştiren güçler Kürtlerden böylesi bir direnişi beklemiyorlardı” diyen Özsoy,  şöyle devam etti: “Yani herhalde ‘72 iki savaş uçağı ile vurduğumuz zaman, herkes bir tarafa kaçacak ve geri kalan kentleri de daha rahat bombalarız, vururuz, dümdüz ederiz’ gibi düşünüyorlardı. Ama baktığınızda 50-60 yaşındaki kadınlar ellerinde silahlar ile Efrin’in ortasında bekliyorlar. Efrin’de şuan durum bu…”

‘FAŞİST BLOKUN GİRİŞİMLERİ KÜRTLERİ KENETLİYOR’

Sözlerine “Erdoğan’ın Efrin’de kazanabilmesinin zemini yoktur” tespiti ile devam eden Özsoy, son olarak şunların altını çizdi: “Şöyle bir durum da var; bence Kürtler Erdoğan’a dua etsinler. Çünkü Erdoğan’ın ve etrafındaki o aşırı milliyetçi ve faşist bloğun Kürt karşıtı girişimleri, Kürtleri bir şekilde birbirinin etrafında kenetliyor. Kürtler Kobanê’de kenetlendiler, Efrin’de kenetlenmişler. Neredeyse Kürt ulusal birliğinin sağlanması, Erdoğan Kürt karşıtlığı üzerinde geliştirdiği bu tür saldırı ve girişimler ile sağlanacak.”