Bugun...



HDP, 5. Kuruluş yıl dönümünü kutladı. Demirtaş ve Yüksekdağ'dan 5. yıl mesajı

HDP, 5. Kuruluş yıl dönümünü İstanbul Akatlar Mustafa Kemal Kültür Merkezinde coşkulu bir katılımla kutladı. HDP’nin kurucuları, bileşen parti temsilcileri, milletvekilleri, parti yöneticileri, çok sayıda kurum, siyasi parti temsilcisinin katıldığı şölen, HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in sunumu eşliğinde gerçekleşti.

facebook-paylas
Tarih: 15-10-2017 16:28

HDP, 5. Kuruluş yıl dönümünü kutladı. Demirtaş ve Yüksekdağ'dan 5. yıl mesajı

HDP, 5. Kuruluş yıl dönümünü kutladı. - Demirtaş ve Yüksekdağ'dan 5. yıl mesajı

HDP, 5. Kuruluş yıl dönümünü İstanbul Akatlar Mustafa Kemal Kültür Merkezinde coşkulu bir katılımla kutladı. HDP’nin kurucuları, bileşen parti temsilcileri, milletvekilleri, parti yöneticileri, çok sayıda kurum, siyasi parti temsilcisinin katıldığı şölen, HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in sunumu eşliğinde gerçekleşti.

 

 

Demirtaş ve Yüksekdağ'dan 5. yıl mesajı

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, HDP'nin 5. yılını kutladı.

Cezaevinden birer mesaj gönderen Demirtaş ve Yüksekdağ, "HDP bütün tasfiye ve yıkım saldırılarına inat, yaşadı, yaşatılacak; kazandı, kazanacak" dedi.

 

Demirtaş mesajında, "Bu parti 7 yaşına geldiğinde Türkiye’yi yönetmeye aday olacaktır. HDP’yi büyütmek ve iktidara taşımak boynumuzun borcudur" dedi.

 

Demirtaş'ın mesajı şöyle:

 

Çok değerli arkadaşlar, HDP’nin çok kıymetli yoldaşları, kardeşlerim... 5. Kuruluş Yıldönümümüz vesilesiyle bir araya gelmiş olan sizleri ve tüm ülkedeki kardeşlerimizi, dünyanın birçok ülkesindeki dostlarımızı, bizlere gönül verenleri, dayanışma ve desteğini esirgemeyenleri en sıcak duygularımla, içtenlikle selamlıyorum.

 

Göz açıp kapayıncaya kadar minicik bebeğimiz 5 yaşına geliverdi. Hatırlarsınız, daha ilk doğduğunda, hepimiz HDP’nin Türkiye’nin umudu olacağını hissetmiştik. Daha 5inci yaşında sadece Türkiye’nin değil, Ortadoğu’nun alternatif bir çizgisi haline gelmesini görmekten büyük bir mutluluk ve onur duyuyoruz.

 

5 yaşındaki HDP, kendisinden çok daha yaşlı olan partilerle yarışacak, kimilerine ise meydan okuyacak bir güce ulaştı. Bu parti 7 yaşına geldiğinde Türkiye’yi yönetmeye aday olacaktır. Hepimizin gözbebeği olan, onlarca yıllık bedel, emek ve mücadele ile olgunlaşmış HDP’yi büyütmek ve iktidara taşımak boynumuzun borcudur.

 

Mezhepçilik, ırkçılık, dincilik ve cinsiyetçilik batağına saplanmış coğrafyamızda bir pırlanta gibi parlayan HDP, sadece bugünün değil, geleceğin Ortadoğu siyasetine damga vurmaya da adaydır. Ezilen halkların, sınıfların, kimliklerin ve doğanın hakkını, hukukunu koruyacak; ezilenden yana bir düzen inşa ederek, faşizme karşı her yerde cesurca direnerek gerçek bir halk iktidarı kuracağız.

 

Bütün farklılıklarımız ve zenginliğimiz ile bizi bir arada tutan ortak değerlerimizi, büyük insanlık değerlerini evrensellikle buluşturmayı başaran HDP, programı ve politik çizgisi ile haklılığını ve doğruluğunu her geçen gün yeniden ispatlıyor.  Biz bu ortak vatanımızda en iyisine, en güzeline layık yurttaşlar olarak, komşu ülkelerdeki halklarla barış içerisinde bir düzen kurana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.

 

HDP gibi bir partiyi kuran ortak iradeye ve bütün kuruculara, bugüne kadar emeği geçen bütün HDP kadrolarına ve övgünün en büyüğünü hak eden fedakar, cesur halkımıza içtenlikle teşekkürlerimi sunuyorum.

 

Daha 20 yaşına gelmeden her türlü yozluğa, yolsuzluğa ve çirkefliğe bulaşan, adeta siyasi çöplüğe dönüşerek metan gazı zehirlemesi yaşayan iktidar partisinin bütün saldırılarına ve baskılarına rağmen 5inci yaşına güçlenerek giren HDP’yi kutluyorum.

 

Siz HDP’yi bir de 10 yaşına geldiğinde görün. Yürü HDP, yolun açık olsun. Biz hepimiz yüreğimizle, canımızla, sevdamızla senin yanındayız. Sen MUTLAKA KAZANACAK OLANSIN.

 

HDP OLARAK PARMAKLIKLARI KIRDIK

 

Figen Yüksekdağ'ın mesajı ise şöyle:

 

Partimizin Kuruluş Yıldönümünü canı gönülden kutluyor, hepinizi özlemle selamlıyorum. 5 mücadele yılını geride bıraktık, ancak partimizin geçmişi bununla sınırlı değildir. HDP varlığını, dünyanın neresinde olursa olsun, haksızlıklara karşı başkaldıranlara borçludur. Varlığımız Spartaküslere, Pir Sultan Abdallara, Demirci Kawalara, Rosa Luxemburglara, Paramaz Sarkisyanlara, Ana Zarifelere, Mustafa Suphilere, Mahir, Deniz, İbo ve Mazlum Doğan’lara, Behice Boran’lara kadar uzanır...

 

Bizler geride bıraktığımız yıllarda yaşadığımız her türlü zorluğu aşma motivasyonunu, direnenlere ve bizden kopartılmış olan canlarımıza borçluyuz. Yan yana yürüdüğümüz canlarımızın kimisini Suruç Katliamı’nda yitirdik, kimisi Ankara’nın göbeğinde katledildi, kimisi sokakta yargısız infaz edildi, kimisi Sur’da, Cizre’de, Nusaybin’de katledildi...

 

Şimdi bizler, aramızda olmayan canlarımız için direniyoruz. Şimdi bizler, katliamlarla aramızdan kopartılan yoldaşlarımızı, yurttaşlarımızı daha güçlü selamlıyoruz.

 

Partimizin siyaset dışı bırakılma çabalarına rağmen hep birlikte kararlı bir yürüyüş gerçekleştirdik. Bu yürüyüşümüzün çok sade bir gerekçesi vardı. Zulmün ve despotluğun olduğu bir ülkede, değiştirme iradesini kuşananların ve değişime inananların kararlı olması gerekiyordu. Bugün bir yüzünü geleceğe dönmüş olanlar, bir de gittikçe daha fazla eskide kalan, eskiye gömülmeye mahkum olanlar var. Bugün başta siyasi iktidar olmak üzere aynı siyasi zihniyetten beslenenler, birbirinden farklı bir şey söyleyemez duruma geldiler. Artık aralarında hiçbir fark yok. Bugün farkın nerede olduğunu görmek istiyorsanız HDP’ye bakın. İnsanlık farkı var burada; emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, mücadelenin ve dirilişin farkı var. Burada birleşerek büyümenin gücü var.

 

Değerli yoldaşlar, Türkiye 4 tarafı parmaklıklarla çevrili bir hapishaneye dönüştürüldü. Bugün HDP’ye, bileşenlerimize ve tüm muhalif güçlere dayatılan bu parmaklıklara aslında tüm toplum hapsedilmek istenmektedir. HDP olarak parmaklıkları kırdık, siyasi alanın bir hapishane haline getirilmesine karşı çıktık. Duvarları yıkan, parmaklıkları kıran, siyasetteki demokrasi ve özgürleşme enerjisini açığa çıkaran bütün barajların kapağını açarak, barajların enerjisini açığa çıkardık.

 

HDP'nin en temel misyonu, bölen siyasi anlayış karşısında birleştiren bir köprü olmaktı. 7 Haziran'da bunu gösterdik. Bu nedenle 7 Haziran hem parti tarihimizde hem Türkiye siyasetinde bir dönüm noktası oldu. 7 Haziran'da kurduğumuz birlik köprüsü o kadar sağlam ki, halen bildikleri bütün diktatörlük uygulamalarıyla o köprüyü yıkmaya çalışıyorlar. Ama nafile, HDP dimdik ayakta. Çünkü, umut dimdik ayakta. Artık görevimiz, sorumluluğumuz daha da büyümüştür.

 

HDP, bütün tasfiye ve yıkım saldırılarına inat, yaşadı, yaşatılacak; kazandı, kazanacak. HDP'nin yaşatılması ve kazanması sorumluluğunu, bizlere umut besleyen, umuda ulaşma heyecanıyla bizlere yönelen Türkiye halklarına borçluyuz. Bizler için HDP'nin bu zorlu günleri atlatarak yeni başarılar elde etmesi, tarihsel bir sorumluluk ve zorunluluktur. Bizi siyasetten tasfiye etmek isteyenlere mesajımız ise şudur; Daha güçlü geliyoruz, daha güçlü geleceğiz. Hepinizi selamlıyor, yeni mücadele yılımızda başarılar diliyorum.

Önder’in, Adnan Yücel’in kaleme aldığı “yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek” şiirini okumasıyla başlayan törende HDP’nin 5 yılını özetleyen kısa film gösterimi de yapıldı. Sanatçılar Mikail Aslan, Nurcan Değirmenci, Yasemin Göksu ve Mem Ararat’ın da müzikleriyle renk kattığı şölenin finalinde HDP’nin cezaevinde tutulan eş genel başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın mesajları okundu.

 

Törende konuşan Ahmet Türk, "Eş genel başkanlarımız, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, parti yöneticilerimiz zindanda. Peki bu neyin şenliği diyenlere söyleyelim: Biz inatla varız, var olacağız" dedi.

 

Şölende söz alan Ahmet Türk ve HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay’ın konuşmalarından satırbaşları şöyle:

 

SERPİL KEMALBAY: TÜM BASKILARA RAĞMEN AYAKTAYIZ

 

uradayız, umutla dirençle bir aradayız. Türkiye’nin umudu olan bir partinin 5.yılını kutluyoruz. Statükonun kendini halklarımıza, emekçilere, kadınlara tekçiliği dayattığı hiçbir çıkış ortaya koymadığı o korkunç fikriyata karşı Türkiye halklarının kurtuluşu olabilecek bir fikriyatı ortaya koyuldu. İçinden geçtiğimiz bu sıkıntılı, acı, zor dönemi aşabilecek bir partiyi hep beraber ortaya koyduk. Sizlerin ektiği tohumlar filizlendi. Dayanışmayla büyüttüğümüz partimiz, faşizmin tüm zorbalıklarına karşı yine dimdik ayakta. Yine birlikte, umutlu geleceği örmek için burada hep beraberiz.

 

Türkiye’nin sorunları; sınıfsal sorunları, cinsiyet sorunları, Kürt sorunu ve pek çok sorunu birikmiş vaziyette. Biz bu sorunlara birlikte çözüm arıyoruz. Çözüm olabileceğimizi de geçen 5 yılda birlikte ortaya koyduk. 7 Haziran seçimleri ile Türkiye emekçileri, ezilenleri bütün inançlardan halklarımız bir çözüm yolu olabileceğini ortaya koydu. Halklarımız partimize yüzünü döndü.

 

HDP’NİN DAĞILMASINI AMAÇLADILAR

 

AKP - Saray rejiminin saldırılarının temelini işte bu korku bu kaygı oluşturuyor. Bu saldırılarla HDP’nin dağılmasını amaçladılar. Onların bu kanlı iktidarı da ortamı boş bulsun ve yoluna devam edebilsin istediler. Bugün tek adam rejimini oluşturan Erdoğan-Bahçeli iktidarı savaş üzerine kurmak istedikleri sistemi hayata geçirmeye çalışırken hala bizim engel olduğumuzu görüyorlar. O engeli aşamadıklarını görüyorlar. 16 Nisan referandumu da bunu ortaya koymuştur.

 

Artık halklar bir çıkış istiyor. Hangi partinin 10 bine yakın partilisi tutuklansa, 4 bine yakını halen zindanlarda rehin tutulsa, eş genel başkanları, vekilleri, belediye başkaları rehin alınsa o parti bugüne kadar ayakta kalamazdı. Ama biz tüm bu baskılara rağmen ayaktayız. Çünkü biliyoruz ki halkların kurtuluşu mücadele ile ortaya çıkabilir. Tarih bize bugüne kadar bunu gösterdi. Bizler de bu dayanışmayı tarihteki devrimcilerden alarak geleceğe taşımak istiyoruz.

 

Bizlerle birlikte yola çıkan ama bugün aramızda bulunmayan yoldaşlarımız var. Suruç’ta, 5 Haziran katliamında, 10 Ekim’de Ankara’da, Cizre’de, Sur’da yoldaşlarımızı yitirdik. Bizler onların anısını mücadelemizde yaşatarak onlara layık olacağız.

 

Bugün topyekün saldırı var. Bu saldırıya karşı birlikte mücadele örüyoruz.

 

BARIŞ İÇİN MÜCADELEYE DEVAM

 

4 Kasım’da partimize yönelik darbe ve onun öncesinde dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla gerçekleşenler birlikte aşılacak. 4 Kasım yaklaşıyor ve biz 4 Kasım’da kitlesel olarak bütün illerde dayanışma içerisinde yoldaşlarımızı selamlayacağız. Onların özgürlükleri için bugüne kadar bedel ödeyen bütün yoldaşlarımızın kazanımı için mücadeleyi yükseltmeye devam edeceğiz.

 

Sonuç olarak Türkiye’nin gerçek bir alternatifi varsa, birlikte bir yaşam inşa etmek için bir adres varsa işte o adres dirençle ve umutla ayakta kalan HDP’dir. Bizler bu gemiyi limana vardırıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz.

 

AKP-Saray iktidarının savaş politikalarına karşı barış politikalarını hayata geçireceğiz. Demokrasiyi bu ülke halklarına armağan edip barışı kurumsallaştıracağız. Nasıl 2013’te bir barış mücadelesi başladıysa ve bunu başlatan Sayın Abdullah Öcalan birlikte yaşamın hayata geçmesini savunmuş ve barış için emek harcamışsa HDP de bu barış için mücadelesine devam edecektir. Halklar birlikte yaşamı birlikte inşa edecek. Bu; halkların, kadınların, yoksulların, emekçilerin ellerinde. Umudumuz büyük, direncimiz büyük, birlikte kazanacağız, mutlaka kazanacağız.

 

AHMET TÜRK: İNATLA VARIZ, VAR OLACAĞIZ

 

Tarihi bilmeden, yaşadıklarımızı hesaplamadan yapacağımız mücadelenin sonuç almayacağını görmemiz gerekiyor. 90’lara gittiğimizde Kürt halkının özgürlük ve demokrasi talebini Türkiye toplumuna taşımak için yola koyulduk. O dönemde çok büyük bedeller ödedik. Ama bugün görüyoruz ki bu mücadele daha güçlü bir hale gelerek halkların geleceğini belirleyecek noktaya geldi.

 

Bu mücadele kararlıydı çünkü halkımız her zaman bizim yanımızda oldu. Bize güç verdi. Ancak bir parti kapatılıyor yeni bir parti açılıyor. Bunun çözüm olmadığını gördüler. Sözde AYM parti kapatılmasını zorlaştırdı ama aslında ilk günkü safhasında. İşte eş genel başkanlar, belediye başkanları cezaevinde. Burada, 5. Yıl dönümünde aslında bir çok insan var. Eş genel başkanlarımız, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, parti yöneticilerimiz zindanda. Peki bu neyin şenliği diyenlere söyleyelim: Biz inatla varız, var olacağız.

 

Bu ülkenin siyasetini çok iyi okumamız lazım. Yıllarca Türkiye demokrasi güçleriyle bizi karşı karşıya getirmek için çok uğraştılar. Yalnızlaştırma politikası yürüttüler. Ama Türkiye halkı Kürt halkının ve demokrasi mücadelesi yürütenlerin haklılığını görmeye başladı. Bir dayanışma ruhu gelişti. Biz halkların ortak demokratik geleceği için mücadele ediyoruz. Ortadoğu’da tüm halkların eşit yaşaması için mücadele ediyoruz. Sayın Öcalan demokratik konfederalizmi gündeme getirirken halkların ortaklaşmasını tarif etmişti. Bugün de aslında değişim ve dönüşümün başladığı süreçte hükümet Türk halkı ve Türkiye demokrasi güçlerinin ortaklaşmasını engellemeye çalışıyor. Bugün birçok gazeteci, aydın, akademisyenin cezaevinde olmasının sebebi de budur.

 

ZULME RAĞMEN AYAKTAYIZ

 

Bugün demokrasi isteyenleri zindanlara tıkarak bir süreci başlatmak istiyorlar. Çok da politize olmamış bir kısım Türkiye halkının uyanmasını istemiyorlar. Kürtlerin özgürlüklerini ve özgürlük mücadelesini farklı bir şekilde Türkiye gündemine getirerek Türk halkının gerçeği görmesini engellemeye çalışıyorlar. Bugün medya üzerindeki baskının nedeni budur. Türkiye halkı Kürtlerin düşmanları olmadığını gördükleri zaman bu anlayış, bu iktidar çökecek, yerle bir olacak.

 

Biz Türkiye halklarının düşmanı değiliz. Ama bizim de özgür bir gelecek hakkımızı elimizden almayın. Kürtler özgürleşmeden Türkler asla özgürleşmez.

 



Kaynak: Demokrat haber

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 979 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Siyasi Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI