Bugun...



Halkevci Kadınlar Yaz Kampı Sonuç Bildirgesi:Kadınlar için kadınları savunmaya

Halkevci Kadınlar, 24-27 Ağustos tarihlerinde İzmir Seferihisar’da dolu dolu geçen atölyelerle, çadırlardan temizliğe, yemekten atölye malzemelerine kadar tüm ihtiyaçların kolektif bir şekilde karşılandığı bir kamp gerçekleştirmişti. Kampta yürütülen atölye ve tartışmaların sonucunda da bir sonuç bildirgesi kaleme alınd

facebook-paylas
Tarih: 13-09-2017 17:50

Halkevci Kadınlar Yaz Kampı Sonuç Bildirgesi:Kadınlar için kadınları savunmaya

Halkevci Kadınlar Yaz Kampı Sonuç Bildirgesi:

 

Kadınlar için kadınları savunmaya

Halkevci Kadınlar, 24-27 Ağustos tarihlerinde İzmir Seferihisar’da dolu dolu geçen atölyelerle, çadırlardan temizliğe, yemekten atölye malzemelerine kadar tüm ihtiyaçların kolektif bir şekilde karşılandığı bir kamp gerçekleştirmişti. Kampta yürütülen atölye ve tartışmaların sonucunda da bir sonuç bildirgesi kaleme alındı. Halkevci Kadınlar’ın yeni dönemdeki mücadele hattının da beyanı olan bildirgede “Bize ait olanı savunmaya, kadınlar için kadınları savunmaya” ifadeleri yer aldı. Bildirgede müftülük yasasına karşı Meclis’in açıldığı gün kadınların Meclis’in önünde “Aklınıza bile getirmeyin” diyeceği duyuruldu.

Halkevci Kadınlar Yaz Kampı Sonuç Bildirgesi şöyle:

24- 27 Ağustos tarihlerinde İzmir/ Seferihisar’da Halkevci Kadınlar olarak yaptığımız 4. Kadın Kampını, çadırından atölyelerin boya malzemesine; tartışmalarından, mutfaktaki yemeğine kadar her şeyiyle, kolektif emeğimiz ve gücümüzle var ettik. Kadınları dinci, baskıcı, tacizci bir erkek diktatörlüğü kabusuna hapsetmek isteyenlerin dünyasını yerinden oynatıp başlarına yıkmak, imkansızı istemek demekti. İmkansızı başardık!

Çok yol gittik ve çok emek verdik. Kimimiz kamp yerini (üstelik de kaç kere!) bulmak için kilometreler kat etti; kimimiz çadırların çivisine bir balyoz çaktı. Kimimiz ‘hiç üstüne vazife değilken’ girdi mutfağa hepimizi doyurdu, sonra erkek egemenliğinin helvasını karıp tüm kadınlarla birlikte zeybeğe durdu!

Malum Ege’deydik. Ve Sirtaki’nin yelini, Roman havasına katıp dans eden, neşeli kadın bedenlerimiz, kendi kendinin tek sahibi bir öznenin özgürlük coşkusuyla güçlendi. Boynumuzda kil kolyeler; ruhumuzda vahşi-kurt-kadın masalları; yüzümüzde hiç durmayan bir gülüş… Kadına dair ne varsa kadın kadına konuştuğumuz dört kısa gün boyunca dans edip çalışarak, konuşup eyleyerek, özerk kadın varlığımızın şenlik

li coşkusunu tecrübe ettik. Hem kendimize, hem diğer kadınlara karşı sevgi, saygı ve dayanışma duygularıyla oluştuğumuz özerk kadın alanımız hepimizi güçlendirdi. Öz-benliğimizi, birbirimizin varlığıyla kolektif bir kadın benliğine dönüştürdü. Ve bu kadın benliğini, örgütlü bir kadın özne olarak savunma irademiz daha da netleşti.

Bu güçle ilan ediyoruz:

Erkek egemenliğinin güç merkezlerini tahkim eden; toplumsal cinsiyetçi eşitsizli

k ilişkilerini pekiştiren ve kadınları şiddet korkusuyla teslim almak isteyen bir diktatörlüğün dağıttığı erkeklik paylarına kurban edilen bir hayatı değil, kendi özgür hayatımızı istiyoruz! Hayatımız, bedenimiz ve geleceğimiz üstünde, kendimizinkinden başka hiçbir iktidarı tanımıyoruz! Kadın düşmanı iktidarın ve bu iktidardan nasiplenen erk sahiplerinin tek tek kadınlara yönelik her aşağılaması, her hakareti ve her hak gaspı hepimizi, bir bütün olarak kadınları güçsüzleştiriyor. Sadece kadın olduğumuz için bizi her türlü saldırı, aşağılama, eşitsizlik ve özgürlük yitiminin kurbanı yapmak isteyen özel ve kamusal, dinci ve erkek egemen saldırganlara karşı güçlenmenin yolu, aktif bir kadın dayanışması için, kolektif bir kadın savunmasını örgütlemekten geçiyor. Hayat

ımız üzerindeki söz, karar ve iktidar hakkımızı; kadınların eşit ve özgür bir hayat yaşama hakkını sonuna kadar savunacağız. Kadınları, feminist öz-savunmayla güçlendiren bir kadın örgütlenmesi ağını kuracağız.

Günümüzde erkek egemenliğinin en kaba ve vahşi biçimleri, dört kollu bir hayalet gibi örgütlenerek kadınlara saldırıyor: bir ayağını neo-liberal cinsiyetçi piyasa ilişkilerine, bir ayağını dinci gericiliğe ve ırkçılığa, bir ayağını faşist zor ve baskı aygıtlarına ve bir ayağını yalana ve bilim-dışına yaslayarak güç kazanmaya çalışıyor. Neo-liberal cinsiyetçi piyasaya karşı kadınların sosyal haklarını; dinci gericiliğe ve ırkçılığa karşı kadınların özgürlüğünü, eşitliğini ve laik bir hayatı; zor ve baskı aygıtlarına karşı demokrasiyi; yalana-bilim dışına karşı aklımızın doğayla kardeş aydınlığını; hetero-normativiteye karşı LGBTİ haklarını savunmak feminist öz-savunmadır. Sosyal haklarımızı, özgürlüğü, eşitliği; demokrasiyi ve dini kurallardan arındırılmış laik bir hayatı; bilimi ve doğayı, kız kardeşimizi savunur gibi savunacağız! Tek bir kadının bile erkek egemenliğinin şiddetiyle teslim alınmasına; dinci- baskıcı erkek diktatörlüğünün hapishanesine tıkılmasına izin vermeyeceğiz! Hayatımıza, haklarımıza, bedenimize, ruhumuza, cinselliğimize, aklımıza, tüm varlığımıza saygı istiyoruz, alacağız!

Kadınların hayatına, haklarına, bedenlerine ve toplumsal eşitlik değerlerine yönelik saldırıların sadece yasal alanda değil, hayatın her alanında; sadece evde, sokakta, iş yerinde, toplu taşıma araçlarında değil kadınların bulunduğu özel ve kamusal bütün alanlarda yaşandığını biliyoruz. Haklarını ve hayatlarını savunmak için mücadele eden kadınları güçlendiren feminist eğitim ve atölye çalışmalarını ve faaliyetlerini, direnişçi ve yeniden kurucu bir kadın örgütlenmesinin temeli haline getireceğiz. Ha

klarını ve hayatlarını savunmak için mücadele eden kadınların mücadele gücünü pekiştirecek öz-savunma örgütleri kuracağız. Kadınlar tarafından kadınları savunmak için örgütlenecek ve yönetilecek bu çalışmaları görünür ve ulaşılabilir hale getireceğimiz kadın yaşam merkezlerini kurup yaygınlaştıracağız. Hayatını ve haklarını savunan kadınların gerçeğini birbirimize daha iyi duyurmak ve hakikati hep birlikte haykırmak için, kadın dayanışmasını ve örgütlenmesini güçlendirecek kadın medyası çalışmalarını yaygın biçimde örgütleyeceğiz.

Dünyada ve ülkemizde, kadınları birinci ve ikinci kuşak kazanım ve haklarından yoksun bırakıp, bu kazanımların üstünde yükselen toplumsal cinsiyet eşitliği ve özgürlük değerlerine savaş açan erkek saldırganlığına karşı örgütlü kadın savunması haktır. Bu savaşın bir parçası olarak gündeme getirilen başta yeni eğitim müfredatı ve müftülere nikah yetkisi tanıyan yasa tasarısı olmak üzere her adıma karşı örgütlü kadın mücadelesini yükselteceğiz. Müfredatın dincileştirilmesinin, eğitimin d

aha da cinsiyetçileştirilmesi olduğunun bilinciyle, eğitim alanındaki mücadeleyi kadınların hayatını savunma mücadelesiyle birleştireceğiz. İktidarın ilhamını ve ruhunu Boşanma Komisyonu Raporu’ndan alan kadın düşmanı yasa adımlarına karşı kadınlarla birlikte, kadınlar için yaygın teşhir çalışmaları örgütleyeceğiz. Kadın kadını dinler: Kadınları bu saldırgan adımlar hakkında bilgilendirmek için ‘Kadınlara Sor!’ diyerek, ev ev sokak sokak çalışacağız. Ve Meclis açıldığı gün, ‘Aklınıza Bile Getirmeyin!’ diyerek tüm kadınlarla birlikte iktidarı uyarmak için meclisin önünde olacağız.

Kampa giderken, demiştik: ‘Dünyayı yerinden oynatacağız!’  Dünya, Arjantin’den Rojava’ya; Polonya’dan Hindistan’a; Afrika’dan Amerika’ya, haklarını ve hayatlarını savunan kadınların direnişçi-kurucu varlığıyla çoktan yerinden oynadı bile! Erkek egemenliğinin hayaleti, hayata yeni bir özgürlük ruhu üfleyen bu yeni öznenin korkusuyla saldırırken, bizler Halkevci Kadınlar, bu yeni özneye güç vermek için ve özgürlüğe bir an önce ulaşalım diye, eski elbisemizi çıkartıp, kadın kurtuluşunun mor elbisesine bürünüyoruz.  Kadınların birliği, dayanışması ve ortak kurtuluşu için üstümüze düşeni daha iyi yapmak ve dünyayı yerinden oynatmak için!

 Tüm kadınları bize ait olanı savunmaya; kadınlar için kadınları savunmaya çağırıyoruz!




Kaynak: sendika.org

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 960 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Kadın Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI