Kadınlardan uyuşturucu ve fuhuşa karşı ortak mücadele çağrısı
Kentteki fuhuş ağına karşı açıklama yapan kadınlar, kentte yaygınlaştırılmaya çalışılan uyuşturucu ve fuhuşa karşı kamu kurumları, sivil toplum örgütlerini ve halkı ortak mücadeleye çağırdı.
05/12/2025 16:13 | Son Güncelleme : 17/12/2025 18:29 | Okunma Sayısı : 65 | Super Admin
Kadınlardan uyuşturucu ve fuhuşa karşı ortak mücadele çağrısı
Kentteki fuhuş ağına karşı açıklama yapan kadınlar, kentte yaygınlaştırılmaya çalışılan uyuşturucu ve fuhuşa karşı kamu kurumları, sivil toplum örgütlerini ve halkı ortak mücadeleye çağırdı.
Dêrsim Kadın Platformu ile Dêrsim Emek ve Demokrasi Platformu, “Dêrsim’de fuhuşa, çeteleşmeye, yozlaşmaya hayır” şiarıyla Sanat Sokağı’nda yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşe platform bileşenleri, sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı. “Fuhuşa, çeteleşmeye ve yozlaşmaya hayır” pankartının açıldığı yürüyüşte sık sık, “Fuhuşa, uyuşturuca, çeteleşmeye hayır”, “Dêrsim onurdur, onuruna sahip çık”, “Çetelere geçit vermeyeceğiz” ve “Jin jiyan azadî" sloganları atıldı. Sanat Sokağı’ndan Yeraltı Çarşısı’na kadar gerçekleşen yürüyüş sonrası açıklama yapıldı.
Basın metni okuyan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) Dêrsim İl Temsilcisi Songül Yıldız, Türkiye’nin uluslararası uyuşturucu ticaretinde bir transfer ülkesi haline geldiğini vurgulayarak, “Kaynağı belirsiz ‘kara paranın’ makbul sermayeye dönüştüğü, çetelerin sokak ortasında birbirini infaz ettiği, yerli çetelerin türediği ve mafyacılığın neredeyse olağan olduğu bir dönemden geçiyoruz. Yoksulluk, geleceksizlik ve umutsuzluk kıskacında genç nüfus ya Avrupa’ya göç ediyor, ya intihara sürükleniyor ya da uyuşturucu bağımlılığı ile gerçeklikten kaçmaya çalışıyor. Ünlü güzellik merkezlerinin, sosyal medya fenomenlerinin kolay elde edilmiş illegal para ile yaşadıkları şatafatlı hayatları kör göze parmak sokarcasına sergilemeleri, kara para aklamanın açıkça cezasız bırakılması çalışmayı anlamsızlaştırıyor. Kolay para kazanma hevesini ise aynı oranda artırıyor” dedi.
'Toplumun Direngen Temel Direği Hedefte'
Kadınların toplumun en direngen kesimi ve toplumun temel direği olduğunu belirten Songül Yıldız, “Ülkenin içine girdiği ekonomik ve siyasal belirsizlik, kadınları da derinden etkiliyor. Ekonomik sorunlar, geçim derdi, en temel ihtiyaçların bile karşılanamaz hale gelişinin en büyük yükünü sırtlanan kadınlar, yoksulluk ve çaresizlik girdabında umutsuzluğa mahkum ediliyor. İlimizde genç nüfus işsizlikle, kadınlar ise hem ekonomik hem de toplumsal baskılarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Bu durum, özellikle yalnız yaşayan, maddi zorluk çeken ya da aile desteği zayıf olan kadınları daha kolay çetelerin hedefi haline getiriyor. Son yıllarda derinleşen ekonomik kriz, kadınların bu grupların ağına düşmesini kolaylaştırıyor” diye konuştu.
Songül Yıldız, iddiaların üzeri kapatıldığından dolayı suçu işleyen çetelerin halk içinde varlıklarını sürdürdüklerini ifade etti. Dersîm’de kadınların çetelenmiş bir yapıyla fuhuşa sürüklendiğini vurgulayan Songül Yıldız, “Dersim, nüfusu küçük olmakla birlikte, uzun yıllardır güçlü bir güvenlik ve istihbarat altyapısına sahip bir il olarak bilinmektedir. Kolluk birimlerinin, istihbaratın ve askeri kurumların yoğun ve koordineli biçimde faaliyet gösterdiği bu kentte, organize bir suç faaliyeti olan fuhuş ağının ve hatta kamu görevlilerinin adının geçtiği iddia edilen ilişkiler, zincirinin uzun süre fark edilmemesi sıradan bir ihmal olarak açıklanamaz. Basına yansıyan iddialardan adeta çeteleşmiş bir yapıyla kadınların fuhşa sürüklendiği; bunun borçlandırma, iş vaadinde bulunma gibi yöntemler kullanılarak yapıldığı anlaşılmaktadır” diye kaydetti.
Dayanışma Çağrısı
Dayanışmayı büyütme çağrısında bulunan Songül Yıldız, “Gençliğimizi ve toplumsal yapımızın korunması için tüm kişi ve kurumlara tarihi bir sorumluluk düştüğünü hatırlatmak istiyoruz. Bir çağrımızda fuhuş karanlığına itilmek istenen, yaşadığı tacize ve baskıya korktuğu için ses çıkaramayan kadınlara. Bu çürümüşlüğe mecbur değilsiniz, bu kentin demokrasi güçleri ve biz kadınlar yanınızdayız! Bir arada mücadele ettiğimiz sürece bize dayatılan bu karanlığı dağıtabiliriz” dedi.
(MA)
Bunlar da ilginizi çekebilir
KESK Kadın Meclisi, 25 Kasım programını açıkladı
Türkiye’de sadece 2024 Ocak ayından bu yana erkekler, 327 kadını öldürdü, 100 kadını taciz etti, en az 39 çocuğu öldürdü, 175 çocuğu istismar etti, 521 kadına şiddet uyguladı, 13 kadına tecavüz etti, 240 kadının ölümüyse “şüpheli” olarak kaydedildi. 2023’ün ilk on ayıyla kıyaslandığında 2024’te kadın ve çocuk cinayetleri, çocuk istismarı arttı ve daha çok kadın erkek şiddetine maruz kaldı. Böyle bir süreçte 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü’ne gidildiğini belirten KESK Kadın Meclisi, eylem ve etkinlik takvimini Merkez Yürütme Kurulları’nın kadın üyelerinin katılımıyla kamuoyu ile paylaştı. “Haklarımız ve hayatlarımız için mücadelede birleşiyoruz!” sloganıyla programını açıklayan KESK Kadın Meclisi adına açıklamayı Kadın Sekreteri Döne Gevher okudu.
1 yıl önce25 Kasım’da Kadınlar Her Yerde Alanlarda!
Tüm dünyada kadınların gündemi 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Hazırlıkların sürdüğü merkezlerden biri de İstanbul. 25 Kasım Deklarasyonu’nu 7 Kasım’da açıklayan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi’nin İstanbul Sözcüsü Aygül Sincar ile Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) aktivisti Gülsen Erdoğan, tüm kadınlara 25 Kasım’da buluşma çağrısı yaptı.
1 yıl önceKadının Kurtuluşu, Feminizm, Sosyalizm…
Hemen belirteyim; sosyalistlerle feministler arasında, -örneğin 70’li yıllarda yaptığımıza benzer- bir polemik sürdürmenin yararlı olduğunu düşünmüyorum. Birkaç nedenden ötürü… Bu tartışmanın alevlendiği 1970’li yıllarda, aramızdaki görüş farklılığı bir hayli yalındı. Kabaca: Kadınların ezilmişliğinin sınıflı toplum ve onun hâl-i hazırdaki biçimi olan kapitalizmden kaynaklandığını, kadının kurtuluşunun ancak sınıfların ortadan kalkmasıyla mümkün olabileceğini savunan sosyalistler ve kadınları ezenlerin erkekler olduğu ve erkeklerin bu eşitsiz ilişkiden fayda devşirdiklerini savunan, bu nedenle de sosyalist devrimin (ya da herhangi bir sosyal devrimin) kadınların kurtuluşuyla bir ilişkisi olmadığını öne süren feministler…
1 yıl önce

Yargıtay'da kaybolan dosya ile Gürsel Tekin'in alakası var?