Bugun...



Güney Kürdistanlı Siyaset ve Ortadoğu Uzmanı Niyazi Hamid:İdlib işgali Kuzey Suriye’ye karşı bir plandır

Güney Kürdistanlı Siyaset ve Ortadoğu Uzmanı Niyazi Hamid, Türkiye'nin İdlib’i işgal girişimine ilişkin, Cerablus’ta yazılan senaryonun İdlib içinde uygulanmaya başladığını söyledi.

facebook-paylas
Güncelleme: 11-10-2017 18:34:04 Tarih: 11-10-2017 17:46

Güney Kürdistanlı Siyaset ve Ortadoğu Uzmanı Niyazi Hamid:İdlib işgali Kuzey Suriye’ye karşı bir plandır

Hamid:

İdlib işgali Kuzey Suriye’ye karşı bir plandır

Güney Kürdistanlı Siyaset ve Ortadoğu Uzmanı Niyazi Hamid, Türkiye'nin İdlib’i işgal girişimine ilişkin, Cerablus’ta yazılan senaryonun İdlib içinde uygulanmaya başladığını söyledi.

Güney Kürdistanlı Siyaset ve Ortadoğu Uzmanı Niyazi Hamid, Türkiye’nin İdlib işgalinin, Kuzey Suriye Projesine karşı bir plan olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin İdlib’e girişinin, Cerablus’taki gibi bir devir teslim olduğunu belirten Hamid, Güney Kürdistan’daki referandumun da bu plana güçlü bir zemin sunduğunu söyledi. Hamid, "Bu işgal ABD’nin bölgedeki projesine karşı bir adımdır. ABD Türkiye ve İran’a karşı baskılarını bu işgalden dolayı arttıracak" öngörüsünde bulundu.

'CERABLUS SENARYOSU TEKRARLANIYOR'

Güney Kürdistanlı Siyaset ve Ortadoğu Uzmanı Niyazi Hamid, Türkiye'nin İdlib’i işgal girişimine ilişkin, Cerablus’ta yazılan senaryonun İdlib içinde uygulanmaya başladığını söyledi.

Hamid,ANF  Ajansına şu değerlendirmelerde bulundu:

"Cerablus’ta Türk bir kaymakam şimdi görev başında. Bir Türkiye şehri duruma getirildi. Türkiye’nin eğittiği polisler görev başında. Orada görevlendirilen polisler Suriye birliği, özgürlüğü andı yerine Erdoğan’a bağlılık andını içiyorlar.

26 Ağustos 2016’da Türk ordusu öncülüğünde, Türkiye tarafından hazırlanan ÖSO grupları Cerablus’a girdiğinde, DAİŞ ÖSO kıyafetlerini giyerek birkaç saat içinde kenti teslim etti. Oradaki DAİŞ elemanlarının hepsi Fırat Kalkanı savaşçıları oldu. Bu dönüşüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşti. O zaman birçok gazeteci, aydın, yazar ve stratejist tarafından bu dönüşüm görüldü.

Yayın Yönetmeni Can Dündar olan Cumhuriyet gazetesinde Erdoğan tarafından Cephet El Nusra’ya tırlarla gönderilen silahların mühürlü belgeleri yayımlanarak, Erdoğan ile Nusra’nın işbirliği ispatlandı. 2012 yılından bu yana Cephet El Nusra terörist örgütler listesindedir. Buna rağmen Türkiye Nusra ile ilişkilerini çok açık bir şekilde sürdürdü. DAİŞ’in kontrolünde olan Cerablus'ta gerçekleşen senaryo, oynanan oyun şimdi de Nusra’nın denetiminde olan İdlib'de tekrarlanıyor.”

'TÜRKİYE, İRAN, RUSYA VE SURİYE PLANI...'

‘Son günlerdeki yoğun trafiğin ürünüdür’

İdlib’in işgal edilmesi ile Nusra’nın resmi bir şekilde Astana toplantısına dahil edilmek istendiği tespitinde bulunan Hamid, şunları kaydetti:

“İran ile Rusya arasında varılan anlaşma ile Türkiye’yi Suriye’nin içine daha fazla çekiyorlar. Yakın zamanda yapılan 6. Astana Toplantısının ardından Putin’in Türkiye’yi ziyareti, Erdoğan’ın da İran ziyareti gerçekleşti. Toplantı ve bu ziyaretlerde Türkiye’nin İdlib’i işgal etmesinin zemini hazırlandı. Şu an yaşananlar bu yoğun trafiğin ürünüdür. Türkiye’ye Cephet El Nusra yani Heyet Tahrir Şam grubunun Astana toplantısına dahil etmesi görevi verilmiş. Türkiye tarafından Cephet El Nusra’nın Astana toplantısına dahil edilmesi büyük önem taşıyor. Bu durum şimdiye kadar Astana toplantısının dışında kalan ve katılmayan Nusra’nın katılması anlamına geliyor. Böylelikle Rusya’ya teslim olmayan radikal İslamcı grup kalmayacak. Rusya bu grupları daha sonra çeşitli biçimlerde ve bölgelerde kullanmaya çalışacak. Erdoğan Rusya’ya ve özellikle de Putin’e bunun sözünü ve garantisini vermiş.”

Türkiye’nin İdlib’i işgali için, İran’a da İdlib’e bağlı Şii ilçeleri olan Kefriya ve Fua üzerindeki abluka ve oraya yönelik saldırıları ortadan kaldırma sözü verildiğini belirten Hamid, şöyle devam etti:

"Türkiye’nin İran ile yaptığı ittifakın Güney Kürdistan’daki gelişmeler ve Rojava’nın statüsüyle bir bağlantısı var. Bu ittifakın özellikle de Rojava’da gerçekleştirilen Komün Eş Başkanları Seçimleri ile de ciddi bir bağlantısı var.

İran ile Türkiye'nin, Kuzey Suriye Projesinin uygulanmaması konusunda bir ittifaka vardıkları, İdlib üzerine yaptıkları anlaşmadan ortaya çıkıyor. Kuzey Suriye projesini bir ABD projesi olarak gösterip ittifak yapıyorlar.”

Hamid, Türkiye’nin İdliB’i işgal etmesine Rusya ve Suriye Baas rejimi tarafından onay verilmesinin arka planındaki hedefleri de şu şekilde sıraladı:

“Rusya ve Suriye rejimi Türkiye’nin İdlib’i işgal etmesine, İdlib’in batısındaki bazı yerleri Nusra ve diğer gruplardan temizlemek için göz yumuyorlar. Kendilerinin yapmaları gerekeni Türkiye ordusuna yaptırıyorlar. Bu bölgeler temizlendikçe yerine Suriye ordusu yada Suriye rejimine bağlı gruplar yerleştirilecek. Rusya, İdlib’in güneye düşen Hama’nın kuzeyinde yer alan Himimim üssünün güvenliği ve çevresinin temizlenmesi için bu planı Türkiye’nin önünü koydu.

İdlib çevresinde bulunan Muhacirinler, Türkistan İslam Partisi adıyla hareket eden birçok grubu ve Nusra içinden anlaştığı kesimleri bu bölgelerden çıkararak, İdlib’in dağlık alanlarına çekmek var planın içinde. Dağlık alanlara çekilecek bu gruplar daha sonra çeşitli amaçlar için kullanılacak."

'EFRÎN KUŞATMAYA ALINMAK İSTENİYOR'

Türk ordusu ve ittifak halinde olduğu Nusra ile uygulanmak istenen planın, Rusya, İran ve Suriye Baas rejiminin planı olduğunu söyleyen Hamid, “Bu planla Efrîn kuşatmaya alınmak isteniyor. Bunun yanı sıra Türkiye’nin planı Bab El Hava yani Cilvegözü Sınır Kapısı ile Ezaz'daki Bab El Selami yani Öncüpınar Sınır Kapısını birleştirmek istiyor. Bu durumda da Efrîn ya işgal edilmiş oluyor ya da dört taraftan kuşatmaya alınmış bir durumu yaşar. Türkiye bu plan ile ABD’ye karşı bir savaş içine girmiş durumda. Hedefi Kürtlerdir. Kürtler üzerinden ABD ile bir çatışmaya girmiş durumda. Kuzey Suriye Projesini bir ABD projesi olarak gösterip bu planı uygulamaya çalışıyor” diye konuştu.

'REFERANDUM PLANA ZEMİN SUNDU'

Güney Kürdistan’daki referandumun, İran ile Türkiye’nin ittifak yapması ve Efrîn'e karşı böyle bir plana gitmelerine büyük bir gerekçe oluşturduğunu ifade eden Hamid, “KDP, AKP’nin bir parçası gibi hareket ederek, Türkiye’nin Rojava üzerine olan planlarında İran ile ittifak yapmasının zeminini hazırladı” dedi.

RUSYA'NIN HESAPLARI NE?

Hamid, Rusya'nın Türkiye’nin İdlib'e girmesine iki nedenden dolayı onay verdiğini belirterek, değerlendirmelerini sürdürdü:

"Birincisi, Kuzey Suriye Projesinin gerçekleşmemesi için buna onay verdi. Zaten Türkiye de baştan beri bu projeye karşı çıkıyordu. Burada buluştular. Türkiye’yi ABD’den daha fazla uzaklaştırmak için onay verdi. Çünkü Rusya kendisine gebe haline getirdiği Türkiye’yi bölgedeki projeleri için kullanıyor. İkinci nedeni ise Türkiye’nin eliyle bölgede kalan ve denetim dışındaki tüm grupları etkisiz hale getirmektir. Nusra ve kendisine bağlı gruplar Türkiye, Rusya ve İran arasında gerçekleştirilen Astana toplantılarının dışında kalmıştı. İdlib işgal ile sonuçlanıp bu gruplar teslim alındıktan sonra 7. Astana toplantısına bu grupları da dahil ederek, böylelikle, kendilerine bağlı gruplar haline getirecekler. Bu grupları ileri süreçte ABD ile Kürtlere karşı kullanmayı da düşünecekler.”

'ABD TÜRKİYE'YE BASKIYI ARTIRACAK'

İdlib’in işgal edilmeye başlanmasının ABD’yi fazlasıyla rahatsız ettiğini ifade eden Güney Kürdistanlı Siyaset ve Ortadoğu Uzmanı Niyazi Hamid, şöyle dedi: "Türkiye bu adımla ABD’yi fazlasıyla rahatsız etmiş durumda. Bu işgal ABD’nin bölgedeki projesine karşı bir adımdır. ABD Türkiye ve İran’a karşı baskılarını bu işgalden dolayı arttıracak. Türkiye ve İran’a baskılarını arttırırken Rusya ile de projeyi tersyüz etmek için görüşmeler yapacak, uzlaşmaya çalışacak.”




Kaynak: ANF

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 1743 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Röportaj-Analiz Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI