Bugun...



"Dörtlü Suriye Zirvesi" ve yayınlanan ortak bildiri

"Dörtlü Suriye Zirvesi" sona erdi: İşte liderlerin açıklamaları Erdoğan, Putin, Macron ve Merkel'in katıldığı Türkiye'de gerçekleştirilen Suriye konulu dörtlü zirve sona erdi. Zirvenin ardından ortak bildiri yayımlandı.Bildiride,

facebook-paylas
Tarih: 27-10-2018 22:54


"Dörtlü Suriye Zirvesi" ve yayınlanan ortak bildiri

"Dörtlü Suriye Zirvesi" sona erdi: İşte liderlerin açıklamaları

Erdoğan, Putin, Macron ve Merkel'in katıldığı Türkiye'de gerçekleştirilen Suriye konulu dörtlü zirve sona erdi.

İstanbul'da gerçekleştirilen Suriye konulu dörtlü zirvenin ardından Erdoğan, Putin, Merkel ve Macron ortak basın toplantısı düzenledi.

Zirvenin ardından ilk açıklamayı Erdoğan yaptı.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

  • Sayın Devlet Başkanı Putin, Cumhurbaşkanı Macron, Şansölye Merkel ve BM Genel Sekreteri'nin Suriye Özel Temsilcisi, değerli basın mensupları sizleri en kalbi duygularımla, saygıyla selamlıyorum.
  • Dörtlü zirvenin ardından ortak bildiri

    Türkiye'nin ev sahipliğindeki Suriye konulu dörtlü zirve, sona erdi. Zirvenin ardından ortak bildiri yayımlandı.Bildiride, "Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile Birleşmiş Milletler Şartı'nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli taahhütlerini teyit etmişlerdir" denilerek, kimyasal silah kullanılmaması ve "bölgedeki terör örgütlerinin tamamen ortadan kaldırılması" gerektiğine dikkat çekildi.

    Türkiye'nin ev sahipliğindeki Suriye konulu dörtlü zirve sona erdi. Zirvenin ardından ortak bildiri yayınlandı. Bildiride, "Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile Birleşmiş Milletler Şartı'nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli taahhütlerini teyit etmişlerdir" denilerek, kimyasal silah kullanılmaması ve "bölgedeki terör örgütlerinin tamamen ortadan kaldırılması" gerektiğine dikkat çekildi.

    Bildiride şu ifadelere yer verildi:

    "Süre giden ihtilafa askeri çözüm getirilemeyeceğine ve ihtilafın yalnızca BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu olarak müzakere edilmiş bir siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğine dair güçlü inançlarının altını çizmişler ve bu çerçevede, Suriye ihtilafına muteber ve sürdürülebilir çözüm bulunmasına katkı sağlamayı amaçlayan tüm uluslararası girişimler arasında eşgüdümün artırılmasının önemini vurgulamışlardır. BM Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan DEAŞ, Nusra Cephesi ile El Kaide veya DEAŞ'la bağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler, oluşumlar ve diğer terörist grupların tamamen ortadan kaldırılması amacıyla terörle mücadelede kararlılıklarını teyit etmişlerdir. Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin ulusal güvenliğine zarar vermeyi amaçlayan ayrılıkçı gündemleri reddetme kararlılıklarını ifade etmişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu tarafından 17 Eylül 2018 tarihinde Soçi'de imzalanan İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin Muhtıra'yı memnuniyetle karşılamışlardır. Ağır silahların ve radikal grupların Muhtıra uyarınca tesis edilen silahtan arındırılmış bölgeden çekilmesinde sağlanan ilerlemeyi takdir etmişlerdir"

    "KALICI BİR ATEŞKESİN ÖNEMİNİ VURGULAMIŞLARDIR"

    "Teröre karşı mücadeleye devam etme gerekliliğinin altını çizerken, Muhtıra'da öngörülen etkili önlemlerin tam olarak uygulanması ve tüm ilgili tarafların Muhtıra hükümlerine riayet etmesi suretiyle sağlanacak kalıcı bir ateşkesin önemini vurgulamışlardır.

    Suriye'de herhangi bir tarafça kimyasal silah kullanılmasına azami surette karşı olduklarını teyit etmişler ve tüm taraflara Kimyasal Silahların Geliştirilmesinin, Üretiminin, Stoklanmasının ve Kullanımının Yasaklanması ve Bunların İmhası ile İlgili Sözleşme'ye tam riayet etmeleri çağrısında bulunmuşlardır. BM'nin kolaylaştırıcılığında ve Suriyelilerin öncülük ve sahipliğinde yürütülücek kapsayıcı bir siyasi sürece desteklerini ifade etmişler ve Suriyeli taraflara bu sürece aktif katılım sağlama çağrısında bulunmuşlardır.

    BM gözetiminde, en yüksek uluslararası şeffaflık ile hesap verilebilirlik standartlarına uygun olarak, diaspora mensupları da dahil seçime katılma hakkına sahip tüm Suriyelilerin katılımıyla düzenlenecek serbest ve adil seçimlerin zeminini oluşturmak üzere Suriye'de anayasal reformu gerçekleştirecek Anayasa Komitesi'nin Cenevre'de kurulması ve erken bir zamanda, şartları gözeterek, bu yıl sonu itibariyle toplanması çağrısında bulunmuşlardır. Siyasi sürecin sürdürülmesine ve ateşkesin kalıcı olmasına katkı sağlanmasını teminen güven artırıcı önlemlerin uygulanmasının önemini vurgulamışlar ve ilgili Çalışma Grubu tarafından BM ile Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) uzmanlarının katılımıyla çalışmalar yürütülen, zorla alıkonulanlar/kaçırılanların serbest bırakılması, cenazelerin teslimi ve kayıp şahısların tespiti konularına desteklerini beyan etmişlerdir"

    "BİRLİKTE ÇALIŞMA TAAHHÜTLERİNİ İFADE ETMİŞLERDİR"

    "İnsani yardım kuruluşlarına Suriye genelinde hızlı, güvenli ve kesintisiz erişim sağlanması ile Suriye halkının acılarının hafifletilmesi için ihtiyaç duyan herkese acil insani yardım ulaştırılması gereksiniminin altını çizmişler ve bu çerçevede, Suriye'ye yapılan yardımı artırmaları için başta Birleşmiş Milletler ve bağlı insani kuruluşları olmak üzere, uluslararası topluma çağrıda bulunmuşlardır.

    Başta Türkiye, Lübnan ve Ürdün olmak üzere, ev sahibi ülkelerle dayanışma içinde olduklarını teyit etmişler ve mültecilerin Suriye'ye güvenli ve gönüllü şekilde, uluslararası hukuka uygun koşullarda geri dönmelerine bağlı olduklarını hatırlatmışlardır.

    Mültecilerin ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin Suriye'de ikamet ettikleri asıl yerlere güvenli ve gönüllü olarak geri dönüşleri için gerekli şartların tüm ülke genelinde oluşturulması ihtiyacına işaret etmişler, geri dönenlerin silahlı çatışma, siyasi baskı veya keyfi tutuklamalardan korunması ve su, elektrik, sağlık ve sosyal hizmetler dahil olmak üzere insani altyapı gereksiniminin altını çizmişler ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ile diğer uluslararası uzmanlık kuruluşları da dahil olmak üzere ilgili tüm taraflar arasındaki eşgüdüm ihtiyacını vurgulamışlardır.

    Suriye'de barış ile istikrar için gerekli koşulların tesisini, siyasi bir çözümün teşvikini ve bu bağlamda uluslararası oydaşmanın güçlendirilmesini teminen birlikte çalışma taahhütlerini ifade etmişlerdir. Fransa Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanları ile Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi, İstanbul'daki Dörtlü Zirve'ye evsahipliği yapmalarından ötürü Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a içten teşekkürlerini sunmuşlardır"

    (DHA)

    Toplantımızın ve aldığımız kararların Suriyeli kardeşlerim için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ana önceliklerimiz sahada tam olarak ateşkesin sağlanması ve hakim kılınması ile akan kanın bir an önce durdurulması hedefimiz var. Ayrıca Suriye halkının meşru talepleri doğrultusunda siyasi çözüme ulaşılmasını ve istikrarın sağlanması noktasında neler yapılabilir? Bunları etraflıca ele alma fırsatı bulduk.
  • Maalesef çok uzun bir dönem Suriye krizinden kaynaklanan sıkıntıların yükünü, Suriyeli siviller ile komşu ülkeler çekmek zorunda kalmıştır. Bir çok ülke krizin vehametini krizin etkileri kendi sınırlarına ulaşınca idrak edebilmiştir. Artık bu kayıtsızlığa bir son verilmesi gerekiyor. İnsiyatif alınmadığı takdirde trajedi daha da kötüye gidecektir.
  • Suriye halkına insani yardımın sürdürülmesi gerektiği konusunda mutabık kaldık. Fırat'ın batısında olduğu gibi doğusunda da milli güvenliğimize yönelik tehditleri kaynağında bertaraf etmeyi sürdüreceğiz. Anayasa Komitesinin kuruluş sürecinin en kısa sürede şartları gözeterek, tamamlanması çağrısında bulunduk.
  • Türkiye, ne sınırlarında ne de Suriye'nin herhangi bir bölgesinde terör gruplarının palazlanmasına müsamaha göstermeyecektir.
  • Bugün Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönüşü konusunu da ele aldık. Geri dönüş sürecinin, uluslararası hukuka uygun olarak, gönüllülük esasına göre, güvenli biçimde ve BM ile eş güdüm halinde yürütülmesi gerektiği hususunda fikir birliğine vardık.
  • "(Suriyeli sığınmacılara yardım) Adil yük paylaşımı hususunda AB'nin taahhütlerinin yerine getirilmesini beklediğimizi hatırlatmak isterim."
  • Esed'in durumu ne olacak? Buradaki irade kişilere ait bir irade değildir. Suriye halkı onunla ilgili karar verecektir.
  • Bütün hedefimiz buradaki sivil halkın huzurunu sağlamaktır, nitekim şu ana kadar da yaklaşık 60 bin kişinin İdlib'e dönmüş olması bu sürecin başarısıdır. Bunun için Sayın Putin'e de teşekkür ediyorum. Burada gayreti olan bütün arkadaşlarımıza ayrıca teşekkür ediyorum.
  • İdlib muhtırasındaki dikkat çeken konu, aşırı radikal güçlerin Türkiye tarafından kontrol altına alınmasıdır. Ama bunun dışında da rejimin aynı şekilde 15-20 kilometrelik o bölgede herhangi bir tehdidini kaldırma sürecini de Rusya Federasyonunun kendi kontrolü altına almış olmasıdır.
  • Bütün mesele burada ağır silahların İdlib merkezinden tamamen çekilerek bunların merkezde, sivil halkı rahatsız etmemesinin sağlanmasıdır.

 

PUTİN'İN AÇIKLAMALARI

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ardından sözü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin aldı.

Putin, açıklamalarında şunları söyledi:

  • Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı duyulmalı. Astana Zirvesi sayesinde terörle mücadelede önemli adımlar atılmıştır.
  • Suriye'de çözüm ancak diplomasi yoluyla mümkün olabilir
  • (Suriye için) Uluslararası toplumun el ele çaba sarfetmesi lazım. Türkiye tarafına bu toplantı için teşekkür ediyorum. Suriye’de durumun normalleşmesi için el ele çalışmaya devam edecektir.
  • Gerekli reformların yapılması gerektiği kanaatindeyiz.
  • Suriye topraklarının büyük bölümü teröristlerden arındırıldı, ülke adım adım barışa gidiyor. Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyulmalı, Suriye halkı kendi kaderini kendileri tayin etmelidir.
  • "Bizi son derece titiz bir çalışma bekliyor. Suriye’de şiddet oranı azaltıldı ama radikal güçler temizlenmelidir. Silahsızlandırılmış bölgenin geçici bir tedbir olduğunu düşünüyoruz.
  • Hem muhalifler hem silahlı güçlerin çekilmesi için çalışma yapılmasını bekliyoruz. İnsani yardım konusuna da odaklandık.
  • Mültecilerin ülkeye dönüşleri konuşuldu. Sosyal meselelerin çözümü, ekonominin kalkınması için uluslararası toplumun el ele çalışması lazım.
  • Mültecilerle ilgili bir konferans yapılmasını hedefliyoruz. Suriye’de 1.5 milyon mültecinin yerleştirilmesi için ortam sağlandı. Bu faydalı görüşme için teşekkür etmek istiyorum."

 

MACRON: KİMYASAL KULLANIMI KABUL EDİLEMEZ

Putin'in ardından söz alan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "Hem bölgede hem dünyanın diğer bölgelerinde kimyasal silahların kullanılması, kim kullanırsa kullansın kabul edilemez." dedi.

Macron'un açıklamaları şöyle:

  • Sayın Erdoğan’a teşekkür ediyorum. Amerikan halkına dayanışma dileklerimi iletiyorum. Sinagogdaki saldırıya karşı yanlarındayız. Bugünkü önceleğimiz terör ile mücadeledir.
  • Terörist gruplara karşı mücadelemiz var. Terörle mücadeleyi sürdürürken, insani yardım konusunu da unutmuyoruz.
  • Bu da bizi İdlib konusuna götürüyor. İdlib’e yapılacak bir saldırı insani konular konusunda kabul edilemez.
  • Buradaki risk teröristlerin dağılması ve yeni mültecilere yol açacaktır. İdlib’de kalıcı ve sürdürebilir bir ateşkesin olmasına önem veriyoruz.
  • Bugün rejim askeri olarak yeniden fetih mantığında davranıyor. Bu da Suriye'nin istikrarını sağlayacak bir yaklaşım değil.
  • Bugün açık konuşmak gerekir; sığınmacıların ülkelerine geri dönmesi inandırıcı ve kapsayıcı olamaz, siyasi bir çözüm getirilmediği sürece.
  • Suriye'yle ilgili karar vermek bizlere düşmez ama halkının geleceğini belirleyebilmesi için şartları ortaya koymakta yardımcı olabiliriz. Bir anayasal çerçeve kurarak tüm Suriyelilerin oy vermeye ve kendi geleceklerini tayin etmeye yönelik şartları oluşturmamız gerekiyor.

MERKEL'İN AÇIKLAMALARI

Basın açıklamasında son sözü Macron'un ardından Almanya Şansölyesi Angela Merkel aldı.

Merkel'in açıklamaları şu şekilde:

  • Nihai çözüm için çok önemli bir toplantı oldu. Sadece askeri değil, siyasi bir çözüm hayata geçirilmeli. Soruna BM kapsamında siyasi bir çözüm bulmalıyız.
  • (Suriye'de) İnsanların geri dönebilmesi için siyasi bir çözüm gerekiyor.
  • (İdlib'de) Sürdürülebilir bir ateşkes olması için elimizden geleni yapmayı hazırız.
  • Kesinlikle kimyasal silahların kullanılmaması konusunda kararlı olduğumuzun bir defa daha altını çizmek isitiyorum. Bütün Suriye halkının oy kullanabileceği bir seçim yapılmalıdır.
  • Sığınmacıların ülkelerine geri dönmesi konusunu el aldık. BM ile bu konuda sıkı bir işbirliği yapılmalı. Geri dönenlerin tutuklanmaması, insani yapının yerine getirilmesi gerekiyor. Siyasi sürecin bu zamanda bulunması önemlidir. İdlib’in barışçıl, insani sorun yaşanmadan çözülmesi gerekiyor.

KAŞIKÇI MESAJLARI

Liderler, basın toplantısında Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Açıklamalardan satır başları şöyle:

Erdoğan: "Merhum Cemal Kaşıkçı ile ilgili olarak ikili görüşmelerimizde bu konuyu ele aldık ve gerekli bilgileri kendilerine verdim. Daha önce de zaten istihbarat örgütlerimizle yapılmış olan bu konuda çeşitli bilgilendirmeler oldu. Detaya, bugün yaptığımız ikili görüşmelerle girmiş bulunuyoruz. Şunu çok açık net tekrar burada ifade etmek durumundayım, şu anda uluslararası medyanın burada oluşu da böyle bir cevabı vermemi gerektirir. O da şudur; her şeyden önce içeride 18 tane tutuklu var. Bu 18 tutuklu malum ülkemize gelen kişilerdir. Bunlar 15, 9 artı 6, ayrıca 3, böyle bir dağılımı var. Bu 18 kişiyi Türkiye'ye kimler gönderdi? Bunun cevabını tabii ki Suudi yetkililerin vermesi gerekir. Daha sonra bir açıklama Suudi Arabistan'ın yetkili mercilerinden geldi. O da Türkiye'deki yerli işbirlikçilere cesedin teslim edildiğine dair veya onlarla farklı bir iş birliğine girmek suretiyle böyle bir adımın atıldığı söylendi. O zaman bu yerli işbirlikçi kimdir? Bunu da yine bu açıklamayı yapan kişi veya kişilerin ortaya koyması gerekmektedir. Her türlü cezai müeyyideye çarptırılacaklarını söylüyorlar. Suçun işlendiği yer İstanbul'dur, dolayısıyla Suudi Arabistan bu yargılamada eğer kendileri bu işi yapmayacaklarsa bu yargılamayı Türk yargısı olarak bizim yapmaya hazır olduğumuzu dün Adalet Bakanlığımız vasıtasıyla kendilerine bu çağrıyı yazılı olarak resmi kanallardan da yapmış bulunuyoruz. Şimdi oradan bunun cevabını tabii ki bekleyeceğiz. Suudi Arabistan başsavcısını yarın buraya gönderiyor ve İstanbul başsavcımızla başsavcı kendi yanındaki heyetiyle görüşmeleri yapacaklar. Bu görüşmenin neticesini de önemsiyoruz."

Erdoğan, bu süreçte emniyet teşkilatı, istihbarat teşkilatı ve yargı teşkilatının yoğun bir çalışma içerisinde olduğunu belirterek, "Bu çalışmalar bitmemiştir, hala aynı hassasiyet içerisinde devam etmektedir." dedi.

Merkel: "(Kaşıkçı cinayetinde) Failler ortaya çıkarıldıktan sonra Avrupa Birliği genelinde gerekenlerin yapılacağını taahhüt etmek isterim."

Macron: "(Kaşıkçı cinayeti) Soruşturmanın sonuna kadar gitmesi gerekiyor. Bu konularla ilgili yaptırımların alınması gerekiyor."




Kaynak: Bir Gün

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 1106 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Dünya Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI