Bugun...



'çözüm deklarasyonu'na Savcılar Soruşturma, Akademisyenler: 'Türkiye halkları deklarasyona sahip çıkmalı'

Akademisyenler, DTK'nin Diyarbakır'da açıkladığı "Özyönetimlerle ilgili siyasi çözüm deklarasyonu"nu, "Fizibilitesi olan bir program" şeklinde yorumlarken, Özyönetim Açıklamalarına Ankara ve Diyarbakır Savcılıklarından Soruşturma başlattı

facebook-paylas
Güncelleme: 29-12-2015 14:29:21 Tarih: 29-12-2015 13:27

'çözüm deklarasyonu'na Savcılar Soruşturma, Akademisyenler: 'Türkiye halkları deklarasyona sahip çıkmalı'

DTK'nin  'çözüm deklarasyonu'na Savcılar Soruşturma Başlatırken, Akademisyenler:

'Türkiye halkları deklarasyona sahip çıkmalı'

diyor

 

Özyönetim Açıklamalarına Ankara ve Diyarbakır Savcılıklarından Soruşturma

 
Ankara Başsavcılığı Demirtaş hakkında, Diyarbakır Savcılığı ise Demirtaş, Sırrı Süreyya Önder, Hatip Dicle, Kamuran Yüksek, Selma Irmak ve Sebahat Tuncel hakkında özyönetim açıklamaları nedeniyle soruşturma başlattı.
Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) bu hafta Diyarbakır'da gerçekleşen olağanüstü genel Kurulu’nun ardından, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, HDP Ankara vekili Sırrı Süreyya Önder, DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel başkanı Kamuran Yüksek, DTK Eşbaşkanı Selma Irmak ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel hakkında soruşturma başlattı.
 

Erdoğan’dan Demirtaş ve Yüksekdağ için yargıya mesaj: Hak ettiklerini alacaklar

Demirtaş hakkında ‘özerklik’ açıklamaları nedeniyle iki ayrı soruşturma açılmasına açık destek veren Erdoğan, “Ne örgüt ne de onun kuklası olanlar bu akıbetten kurtulamayacaktır. Zaten cumhuriyet başsavcılıklarımız eş başkanların açıklamaları sonrası gerekli soruşturmaları başlatmıştır. Diğer eş başkanının (Figen Yüksekdağ) da buna benzer açıklamaları olmuştu. Bölge halkı bunları görünce arasına mesafe koymuştur. Bu ihanet şebekesinin hak ettikleri dersi milletimizden ve hukuktan alacaklarını umuyorum” dedi

DTK'nin Diyarbakır'da açıkladığı "Özyönetimlerle ilgili siyasi çözüm deklarasyonu"nu, "Fizibilitesi olan bir program" şeklinde yorumlayan akademisyenler, Türkiye halklarının deklarasyona sahip çıkması gerektiğini belirtti. 

Diyarbakır'da düzenlenen ve iki gün süren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Olağanüstü Genel Kurulu'nun ardından "özerklik" önerisinin 14 maddede çerçevelendiği deklarasyona akademisyenlerden de destek geldi. 

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Başkanı akademisyen Şebnem Korur Fincancı, deklarasyonun yönetim modellerinde çok ileri bir aşama olduğunu ifade ederek, Türkiye halkaları için çok önemli bir deklarasyon olduğuna dikkat çekti. Özellikle AKP iktidarını yok sayan bir bildirge olduğu için AKP'nin bu noktada saldırgan olacağını dile getiren Fincancı, "Kürtler dışındaki halkların da demokratik özerkliğe sahip çıkması gerekir" dedi. Kürtlerin özerklik taleplerinin halkları bölmediğini aksine birleştirici bir nitelik taşıdığını dile getiren Fincancı, "Bu talepler aslında tüm halklar için. Deklarasyon aynı zamanda kadınlar, çocuklar çevre, sağlığının piyasalaşmaması için ortak akılla dünyayı yeniden kurmanın bir yolu olacaktır" diye konuştu. Fincancı, Türkiye'nin batısının da özyönetim talebine sahip çıkması gerektiğinin altını çizdi. 

'Fizibilitesi olan bir program'

Akademisyen Fikret Başkaya, DTK'nin sonuç bildirgesinde ele alınan özerklik taleplerinin son derece önemli olduğunu belirterek, "Fizibilitesi olan bir program. Kürtler kendi üzerine düşen görevi yaptı. Ancak burada muhatabın tavrı önemli" dedi. Deklarasyonun haklı talepler içerdiğini söyleyen Başkaya, "İlk defa Türkiye'nin Batısı haysiyetli bir tavır ortaya koymaya cesaret gösterirse sonuç alınabilir" diyerek, Türkiye halklarının Kürtlerin meşru taleplerine destek vermesi gerektiğine vurgu yaptı. 

'Güçlü bir yerinden yönetim'

Akademisyen Mesut Yeğen de, DTK'nin sonuç bildirgesinin taleplerinden ortaya çıkanın "güçlü bir yerinden yönetim", "yetki paylaşımı" ve "yetki devri" olduğunu ifade ederek, "Dolayısıyla Kürt hareketi, Türkiye siyasetinden bütün Türkiye'yi yetki devri üzerinden yönetilmesi teklifinde bulunmuş oldu. Bu teklife baktığımızda diplomasi, dış güvenlik haricindeki bütün yönetim fonksiyonları merkezi idareyle bölgesel meclisler üzerinden örgütlenecek yerel idare tarafından birlikte yerine getirilmesi öneriliyor. Bu da şimdiye kadar tartışılan yerinden yönetim modelini işaret ediyor. Aslında bir tarafından bakarsanız etnik referansları olmayan, daha ziyade coğrafi ve idari referanslarıyla oluşmuş bir tür federalizm örülmüş oluyor" diye konuştu. 

Deklarasyonun, Türkiye'yi ayrıştırıcı değil, hem etkin yönetimle buluşturan hem de Kürt meselesi etrafındaki tansiyonu yatıştıracak olması itibariyle bütünleştirici bir işlem görevi göreceğini dile getiren Yeğen, "Ancak Türkiye siyaseti mevcut koşullarda bu teklifi kabul etmesi görülmüyor. Kürt hareketi de ortaya koymuş olduğu teklifi bir defacto ilan şeklinde değil, müzakere edilmek üzere ortaya konulmuş bir referans mektubu olarak açıklamış oldu" dedi. 




Kaynak: Ajanslar

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 1229 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Akademik Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI