Bugun...



Anti-Semitizm ve Britanya’nın Aynalı Salonu / Mark Mazower

Britanya’nın İşçi Partisi içindeki anti-Semitizm üzerine dönen tartışmaları okuduğumda, büyükbabamı düşündüm ve buna ne derdi diye merak ettim. Gençliğinde, Çarlık Rusya’sında devrimci bir aktivist, Bund olarak bilinen Yahudi sosyalist hareketinin bir üyesi idi. Bolşevikler iktidara gelince Kuzey Londra’da yeni bir yaşam kurabilmek için İngiltere’ye kaçmak zorunda kaldı.

facebook-paylas
Tarih: 12-04-2018 01:31

Anti-Semitizm ve Britanya’nın Aynalı Salonu /  Mark Mazower

Anti-Semitizm ve Britanya’nın Aynalı Salonu

Mark Mazower

Britanya’nın İşçi Partisi içindeki anti-Semitizm üzerine dönen tartışmaları okuduğumda, büyükbabamı düşündüm ve buna ne derdi diye merak ettim.

 Gençliğinde, Çarlık Rusya’sında devrimci bir aktivist, Bund olarak bilinen Yahudi sosyalist hareketinin bir üyesi idi. Bolşevikler iktidara gelince Kuzey Londra’da yeni bir yaşam kurabilmek için İngiltere’ye kaçmak zorunda kaldı. İşçi Partisi onun doğal tercihi idi, babamın da olduğu gibi. Ailemi kucaklamış olan parti bu kadar değişmiş olabilir mi?

Anti-Semitism and Britain’s Hall of Mirrors

Mr. Mazower is a historian at Columbia University and the author, most recently, of the memoir “What You Did Not Tell: A Russian Past and the Journey Home.” 

As I’ve read about the furor over anti-Semitism in Britain’s Labour Party, I’ve thought of my grandfather and wondered what he would have made of it.

İnsan son manşetlere baktığında durumun bu olduğunu düşünebilir. Partinin lideri Jeremy Corbyn aylardır eleştiri bombardımanına tutuluyor. Britanya’nın haber medyasına inanacak olursak, İşçi Partisi içinde anti-Semitizm hüküm sürüyor, Corbyn buna bilerek göz yumuyor ve parti içinde buna yönelik soruşturmalar hasır altı ediliyor. Geçtiğimiz haftalardaki protesto dalgası Corbyn’in liderliğini baskı altına aldı.

Ancak geçtiğimiz Eylül ayında saygın Yahudi Politika Araştırmaları Enstitüsü’nce—hiçbir siyasi parti ile bağı olmayan bir kuruluş—Britanya’da anti-Semitizm üzerine yayınlanan bir araştırma, bu tartışmada dikkate alınması gereken bulgular içeriyor. Birincisi: Britanya’daki anti-Semitizm seviyesi dünyadaki en düşükler arasında. İkincisi: Anti-Semitik görüşleri destekleyenleri siyasi yelpazenin tümünde bulabilmek mümkün. Üçüncüsü: Bu mesele sol açısından özel bir sıkıntı olmaktan çok uzak, tersine, önyargılar sağa kaydıkça kötüleşiyor. Yine de Britanyalı Yahudiler şu anda genel olarak anti-Semitizm’in yaygın ve büyüyen bir sorun olduğunu düşünüyorlar ve bunu özel olarak da İşçi Partisi ile ilişkilendiriyorlar.

Solun bir zamanlar “Yahudi sorunu” olarak adlandırılan mesele ile, tarihi Proudhon, Bakunin ve Marx’a kadar giden tuhaf bir ilişkisi oldu. Ve dünya üzerindeki sosyalist partilerde işçiler (ve de köylüler) her türden yabancı düşmanlığına tarihsel olarak orta ve üst sınıflar kadar eğilimli oldular.

Bugün Britanya da dahil solda kimi çevrelerde Soykırım inkarcılığına kadar uzanan anti-Semitizm olduğunu inkâr etmek aptallık olur. Fakat tüm bu bayatlamış klişelere ve itici sosyal medya gönderilerine baktığımızda, İşçi Partisi içindeki anti-Semitizm’in boyutu yakın zamanda şahit olduğumuz türden bir tepkiyi haklı kılmaya yetmiyor. Öyleyse ortalığın böyle kaldırılmasının sebebi ne?

Buna basitçe parti içindeki ve dışındaki Corbyn düşmanlarının işi olduğu şeklinde cevap verilebilir. Destekçilerinden bazıları bu pozisyonu benimsiyor. Fakat bu, meseleyi ıskalamak olur. Eğer insanlar bir sorun olduğunu düşünüyorlarsa, sebebini anlamak zorundayız.

Kilit faktörlerden biri İsrail’e yönelik eleştirileri görme olasılığımızın en çok solda olması. Bu meselenin epeyce bir kısmını açıklıyor çünkü yakın zamanda anti-Semitizm ile anti-Siyonizm arasındaki sınırlar birbirine girdi. İkisinin bazen bir arada olduğunu belirtmek lazım. Ama pek çok insan tıpkı Britanya hahambaşının Mayıs 2016’da yaptığı gibi ikisini basitçe eşitliyor ve anti-Siyonizm fikrinin kendisine şüpheyle yaklaşıyor.

Anti-Semitizm’i tanımlamaya yönelik ilk başta bir Avrupa Birliği girişimi olarak başlamış olan şeyin yayılması da pek hayırlı olmadı. 2005’teki formülasyonundan bu yana Britanya hükümeti dahil uluslararası çapta benimsenmiş olan “Antisemitizmin Güncel Tanımı,” Soykırım inkarcılığı ile İsrail düşmanlığını eşitliyor. Bunun gibi bulanık, her yere çekilebilecek tanımlar şu an Britanya’da gördüğümüze benzer gerçeküstü siyasi tartışmalara sebep olmaktadır.

Corbyn geçtiğimiz hafta aşırı sol ama Yahudiliği su götürmez Jewdas grubunun ev sahipliğini yaptığı bir Hamursuz Bayramı yemeğine katıldığı için Britanya basını tarafından topa tutulduğunda artık bir absürt tiyatroya dönen kafa karışıklığı, bunun bir sonucu. Jewdas kendisini Siyonist olmamakla tanımlıyor ve bu durum radikal Yahudi diasporasının tarihinde olan bir şey; Hamursuz Bayramı yemeği sırasında, katılımcılar (daha geleneksel Hamursuz Bayramı ritüellerini takip etmeye ek olarak) polise söven eski İbranice şarkılar söylüyorlar.

Bu grup sonrasında Yahudi Britanya Vekilleri Kurulu başkanı Jonathan Arkush tarafından “tehlikeli bir anti-Semitizm kaynağı” olarak kınandı. 18. yüzyıldan bu yana Britanya Yahudiliğinin sözcülüğünü yaptığı iddiasındaki kurul, genellikle düşük bir profil sergilemiş ve manşetlerden uzak kalmaya çalışmıştır. 1930’larda, çoğunlukla da solda olan başka Yahudi grupları Londra sokaklarında boy vermeye başlayan faşist harekete karşı mücadeleye öncülük ederken o geride durmuştur. Bu yüz kızartıcı bir rol belki ama Vekiller Kurulunun partiler üstü ve tarafsız görünmesini sağlamıştır.

Fakat bu kez değil. Televizyona bir röportaj veren Arkush, sanki mesele üzerine resmi beyanda bulunma yetkisine sahipmiş gibi, Jewdas üyelerinin “hepsinin Yahudi olmadığı” şeklinde görüş belirtti.

Cemaat ileri gelenlerinin kendi otoritelerini teyit etmenin bir yolu olarak önüne geleni aforoz ettiği cemaat siyaseti arenasına geri döndük. Sessiz kalma tavrına ne oldu? Jewdas grubu ile uğraşmak anti-Semitizm’e karşı mücadelede gerçekten bir öncelik mi?

Bu meselede hiç kimse iyi performans sergilemiyor doğrusu, ne Corbyn ne de onu eleştirenler. Ama iki tarafın da sergilemiş olduğu perspektif ve öngörü yoksunluğunun anti-Semitizm’den çok Britanya siyasetinin içine düştüğü durumla ilgisi var. Anti-Semitizm Britanya’da gerçek bir sorun mu? Evet. Peki İşçi Partisi açısından diğerlerine nazaran daha kötü bir durum mu söz konusu? Kanıtlar aksini söylüyor. Ülkenin yüz yüze olduğu ırkçı önyargıların en ciddi dışa vurumu bu mu? Hiç de değil. Müslümanların durumu Yahudilerden çok daha kötü ve Doğu Avrupalılar ve diğer göçmenler de aşırı sağcıların şiddetinin hedefi oluyorlar, özellikle de AB’den çıkma referandumundan beri.

Brexit meselesinde Britanya yarım yüzyıllık sürecindeki en ciddi, ülkenin dünyadaki konumunu değiştirecek bir dış politika kararı ile yüz yüze. Şu ana dek hükümet müzakerelerde çok amatör kaldı. Kendi topraklarında ölümcül sinir gazının düşmanca kullanımı ile yüz yüze olan Dışişleri Bakanı Boris Johnson, buna profesyonellikten uzak bilindik tavrıyla yanıt verdi. Ülkedeki siyasi seçkinler bu kadar ciddi meseleleri böyle ele alıyorsa, muhafazakâr muhaliflerinden hiç de daha az dar kafalı çıkmayan Corbyn’in kendi partisindeki iç krizleri böylesine el yordamıyla idare edişine ve de haber medyasının yangına körükle gitmesine şaşırmamalı.

Büyükbabamın İşçi Partisi’nde çok şey değiştiğini düşüneceğini sanmıyorum. Parti içinde ılımlılarla radikaller arasında süregiden mücadele ona tanıdık gelirdi muhtemelen. Önyargıların sağın yanı sıra sola da uzandığını görmek de şaşırtmazdı onu. Bu onun sosyal adalet doğrultusundaki parti tercihini etkilemezdi. Ve bir Bundcu olarak Siyonizm’e karşı muhalefet içinde büyüdüğünden (Bundcular ve Siyonistler doğumlarından itibaren ideolojik mücadele içinde olmuştur), bugün pek çoklarına nazaran, İsrail eleştirisini siyasal manzaranın çok daha normal bir parçası olarak görürdü.

Fakat ona kucak açmış olan ülkede, aynalı salonda yolunu kaybetmiş, kaderi söz konusuyken ikincil meselelere gömülmüş Britanya’da yaşanan derin değişim karşısında hayal kırıklığına uğrardı.

6 Nisan 2018

Kaynak: https://www.nytimes.com/2018/04/06/opinion/anti-semitism-britain-labour-party.html

Çeviri: Serap Şen

 




Kaynak: Dünyadan çeviri-Serap Şen

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 1101 defa okunmuştur.


Etiketler : Mark Mazower

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Çeviri Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI